Yaşlılıkaylığı sorgulama, başvurusunu yapmış kişiler tarafından e-devlet hesapları üzerinden yapılmaktadır. Bu sayede 65 yaş aylığı başvurusu yapmış kişiler, ikametlerinde bulunan Sosyal Güvenlik Kurumu Müdürlüklerine giderek başvuru hakkında bilgi sahibi olmak yerine daha hızlı ve zahmetsiz olan e-devlet üzerinden sorgulama yapmaktadır.
Yani aylık gelirin her koşulda 250 TL.’ nin altında olması gerekiyor. 65 yaş maaşından faydalanan ve 3 ayda bir 600 TL. alan kadınların dul maaşına başvuru yapmaları neticesinde kendilerine verilen 65 yaş aylığı kesilecektir. Bu durumda yalnızca 2 ayda bir verilecek olan dul maaşından faydalanabileceklerdir.
Yani, 65 yaş maaşından; emekli maaşı olanlar, nafaka alanlar, dul ve yetim aylığı alanlar, sosyal hizmetlerden harçlık ödeneği alanlar, muhtaçlık sınırının üzerinde geliri
Bağkurlu bir kadın ne zaman emekli olur? – 15 yılın tamamlanmasına 8 yıldan fazla ya da 10 yıldan az kalması durumunda emeklilik şartları 5400 prim günü ve erkekler için 57 yaş , kadınlar için 54 yaştır. – 15 yılın tamamlanmasına 10 yıldan fazla süre kalması durumunda emeklilik şartları 5400 prim günü ve erkekler
65 yaş üzeri maaşı nasıl hesaplanır veya 65 yaş üstü maaşı ne kadar diye sorulacak olunursa 65 yaş üzeri yaşlılık aylığı 2019 itibari ile 603,82 TL ile 606,21 TL arasında çok küçük de olsa farklılık gösterebiliyor. Burada önemle üzerinde durulması gereken başka bir konu ise 65 yaşının üzerinde olan bazı
Fast Money. Mükellefim, Kadın 65 yaşında boşanmış ve emekli sandığından emekli maaşı almaktadır. Annesinin vefatı sonrasında emekli sandığından maaş alan annesinin maaşını alabilir mi? Emekli Sandığı iştirakçisi/emeklisi ana ve/veya babadan ise Emekli Sandığı iştirakçisi/emeklisi olan kız çocuğuna aylık bağlanmıyor. 5434 sy Kanun Erkek bir arkadaşım vefat etti. Kendisi SGK’dan emekli, hanımı da SGK’dan emekli. Maaş tercihinde eşinin maaşı bira daha yüksek hanımı eşinin maaşının tamamını ve kendi maaşının da % 50 sini alabilir mi? Eşine aylık bağlanması için, ölüm tarihinde sigortalının eşi ile yasal evlilik bağı bulunması şarttır. Sigortalının dul eşine % 50’si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının a, b ve e bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75’i oranında aylık bağlanacaktır. Emekli sandığından emekli maaşı alan kişi, ölen eşi için cenaze yardımı alabilir mi? Cenaze ödeneği sigortalının sırasıyla eşine, yoksa çocuklarına, o da yoksa ana babasına, o da yoksa kardeşlerine verilir. Cenazenin bu kişiler dışında gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırıldığının belgelenmesi durumunda, masraflar gerçek veya tüzel kişilere ödenir. Cenaze ödeneğinin sayılan kişilere ödenememesi ve sigortalının cenazesinin gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırılması durumunda, onaylanan tarifeyi geçmemek üzere belgelere dayanan masraflar, masrafı yapan gerçek veya tüzel kişilere ödenir. 5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi sigortalıların cenaze ödeneği kişinin emekli aylığından az olmamak üzere makam, temsil ve görev tazminatı gibi tazminatlar hariç 2021 yılı için TL’dir. Cenaze ödeneğinde zaman aşımı, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıldır. _____________________________________________________________________________ Ölüm Sigortasından sağlanan yardımlar nelerdir? Ölüm Sigortası Ölüm sigortasından sağlanan yardımlar Ölüm sigortasından; Ölüm aylığı,Ölüm toptan ödemesi,Evlenme ödeneği,Cenaze ödeneği, yardımları yapılmaktadır. Yararlanma şartları Sigortalıya ilişkin koşullar Hak sahiplerine ölüm sigortasından aylık bağlanmasında gerek sigortalıya gerekse hak sahiplerine ilişkin koşullar değerlendirilirken sigortalıların öldüğü tarihte geçerli olan mevzuat esas alınacaktır. 2008/Ekim ayı başından önce ölen 4/1-a ve 4/1-b kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine mülga kanun hükümlerine göre, 2008/Ekim sonrası ölen sigortalıların hak sahiplerine ise Kanun hükümlerine göre ölüm aylığı bağlanacaktır. Bu itibarla, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre, Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için; En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4/1-a sigortalıları için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş, Kanunun 47 nci maddesinde belirtilen sebeplerle kazaya uğramış, malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış, Bağlanmış bulunan malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş, olması şartları aranmaktadır. Ölüm aylığı bağlanabilmesi için sadece 4/1-a sigortalıları için öngörülen her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartında; gerek ölen sigortalı tarafından, gerekse hak sahipleri tarafından yapılan tüm borçlanmalar bu şartların oluşmasında dikkate alınmayacaktır. Ancak, 1/10/2008 tarihinden önce ölen sigortalıların 900 gün hesabında borçlanılan tüm süreler dikkate alınacaktır. Örnek 1 4/9/2009 tarihinde ölen sigortalının 500 gün 4/1-a kapsamında hizmeti, 540 gün de sağlığında kendisi tarafından yapılan askerlik borçlanması hizmeti bulunmaktadır. Bu durumda, ölen sigortalının borçlanma süresi hariç en az 900 prim ödeme gün koşulunun bulunmaması nedeniyle hak sahiplerine aylık bağlanamayacaktır. Örnek 2 Sigortalı 22/10/2009 tarihinde vefat etmiş olup, ölüm tarihinde 1/1/2006- 30/8/2008 süresinde toplam 910 gün hizmeti bulunmaktadır. Bu durumda, 900 prim ödeme gün koşulu yerine gelmekle birlikte, 5 yıllık sigortalılık süresi şartı yerine gelmediğinden hak sahiplerine aylık bağlanamayacaktır. Örnek 3 25/2/2008 tahinde ölen ve 4/1-a kapsamında 500 gün hizmeti olan sigortalının hak sahibi, sigortalının yurtdışında geçen 400 günlük hizmet süresini borçlanmış ve borçlanma bedelini 7/4/2009 tarihinde ödeyerek aylık talebinde bulunmuştur. 5 yıllık sigortalılık süresi şartının da bulunması halinde, 1/5/2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır. Diğer taraftan, Kanunun 32 nci maddesindeki ölüm aylığı bağlanabilmesi için aranan 1800 prim gün koşulu 4/1-a, 4/1-b ve 4/1-c sigortalıları için geçerli olup, 1800 prim gün koşulunun oluşmasında, gerek ölen sigortalının gerekse hak sahiplerinin yaptıkları tüm borçlanmalar dikkate alınacaktır. Bu koşulun tek başına yerine gelmesi yeterli olup ayrıca, sigortalılık süresi aranmayacaktır. 4/1-c sigortalıları açısından Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümleri saklıdır. Kanunun 4/1-a, 4/1-b ve 4/1-c bentlerinden birden fazlasına tabi olarak çalışmış olan sigortalının ölümü halinde, en son tabi olduğu sigortalılık hali esas alınarak hak sahiplerine aylık bağlanacaktır. Ölüm aylığı bağlanması koşullarından 1800 prim ödeme gün veya 5 yıllık sigortalılık süresi ve en az 900 prim ödeme gün sayısı şartlarının yerine gelmesinde, sigortalının varsa birden fazla sigortalılık haline göre hizmetleri dikkate alınacak ve en son tabi olduğu sigortalılık haline göre aylık bağlanacaktır. Sigortalılık hallerinin birleşmesi sonucunda son tabi olunan sigortalılık haline göre aylığa hak kazanılamaması halinde, bu defa diğer sigortalılık hallerindeki hizmetlere göre ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, aylığa hak kazanacağı sigortalılık hali esas alınarak aylık bağlanacaktır. Örnek 4 Ölen sigortalının 910 gün 4/1-a kapsamında, 200 gün 4/1-b kapsamında hizmeti olup, son sigortalılık hali 4/1-b dir. Hak sahiplerine son sigortalılık hali olan 4/1-b ye göre aylık bağlanabilmesi için 1800 prim gün sayısının tamamlanması gerekmektedir. Hak sahipleri tarafından 600 gün askerlik borçlanması yapılsa dahi 1800 prim gün sayısı tamamlanamadığından 4/1-b sigortalılık haline göre aylık bağlanamamaktadır. Bu durumda hizmetler ayrıştırılarak 5 yıllık sigortalılık süresi ve 900 gün koşuluna göre 4/1-a kapsamında aylık bağlanacak ve aylık bağlama işleminde 4/1-b kapsamındaki hizmetler dikkate alınmayacaktır. Hak sahiplerine ilişkin koşullar Kanunun 3 üncü maddesinin 7 numaralı bendinde hak sahibi kavramı; “Sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve babası” olarak tanımlanmıştır. Diğer taraftan, Kanunun 56 ncı maddesinde, ölen sigortalının hak sahiplerinden; Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıyı veya gelir ya da aylık bağlanmış olan sigortalıyı kasten öldürdüğü veya öldürmeye teşebbüs ettiği veya bu Kanun gereğince sürekli iş göremez hale veya malul duruma getirdiği, Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıya veya gelir ya da aylık bağlanmamış olan sigortalıya veya hak sahibine karşı ağır bir suç işlediği veya bunlara karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesi nedeniyle ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçılıktan çıkarıldıkları, hususunda kesinleşmiş yargı kararı bulunan kişilere gelir veya aylık ödenmeyeceği öngörülmüştür. Kanuna göre ölüm tarihi Kanunun yürürlük tarihinden sonra olan sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanırken aranan şartlar aşağıda belirtilmiştir. Eşe aylık bağlama şartları Sigortalının ölümü ile dul kalan eşe aylık bağlanabilmesi için, ölüm tarihinde sigortalı ile Türk Medeni Kanununa uygun olarak evlilik ilişkisinin bulunması gerekmektedir. Çocuklara aylık bağlama şartları Ölüm aylığı bağlanmasında evlilik bağı içinde doğan çocuklar ile sigortalı ve eşi tarafından evlat edinilmiş, tanınmış veya nesebi düzeltilmiş yahut babalığı hükme bağlanmış çocuklar da hak sahibi sayılmaktadır. Ölüm aylığına hak kazanma şartları yönünden çocuklar için ortak koşul; Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde iş kazası ve meslek hastalığı ile analık sigortasına tabi çalıştırılan hükümlü ve tutuklular, Haklarında iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası hükümleri uygulanan, 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler; haklarında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanan meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı, 82 nci maddeye göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmayanlar, Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan ve haklarında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanan kursiyerler, hariç olmak üzere, Kanun veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olmasıdır. Çocuklara ilişkin diğer koşullar, çocuğun kız veya erkek veya malul olmasına göre farklılıklar göstermektedir. Erkek çocuklar Erkek çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için öğrenci değilse 18, orta öğrenim yapması halinde 20, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmamış olması şarttır. Orta öğrenimin 20, yüksek öğrenimin ise 25 yaşından önce bitirilmesi halinde, ölüm aylıkları bu yaşlar beklenmeden kesilecek, erkek çocukların evlenmesi halinde aylıkları kesilmeyecektir. Kız çocuklar Kız çocuklarının yaşları ne olursa olsun evli olmaması, evli olmakla birlikte sonradan boşanması veya dul kalması şarttır. Kız çocukların hak sahibi olma şartları içerisinde belli yaşlara kadar öğrenci olma koşulu bulunmamaktadır. Malul çocuklar Ölüm aylığı, Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malul olduğu anlaşılan kız ve erkek çocuklarına bağlanacaktır. Malul çocuklarda, yaş, öğrencilik niteliği ve bekar olma şartları aranmaz. Ana ve babaya aylık bağlama şartları Bu başlık altında belirtilen hususlar “4/1-a ve 4/1-b Sigortalılarına İlişkin Tahsis Uygulamaları” konulu 22/06/2013 tarihli ve 2013/26 sayılı Genelge ile yürürlükten kaldırılmıştır. Kanuna göre ana ve babaya ölüm aylığı bağlanma şartları, Kanunun yürürlük tarihi olan 2008 yılı Ekim ayı başından özel sektör için 1/10/2008, kamu sektörü için 15/10/2008 sonra ölen sigortalılar için uygulanacaktır. Söz konusu madde hükmü gereği ana ve babaya aylık bağlanabilmesi için; Her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması, Diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması, Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hissenin bulunması 65 yaşın üstünde olması halinde artan hisse şartı aranmaz, şartları aranmaktadır. Öte yandan, 6/8/2003 ila 2008/Ekim ayı arasında vefat eden sigortalılardan dolayı mülga kanun hükümlerine göre, bir veya birden fazla çocuktan aylık veya gelir almaya hak kazanan ana ve babaya; ilk hak kazanılan gelir veya aylık bağlanarak diğer hak kazanılan gelir ve aylıklar bağlanamamakta iken, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ölen sigortalılar için ana ve babaya gelir/aylık bağlama şartlarında değişiklik olmuştur. Buna göre, Kanunun 34 üncü maddesi gereğince hak sahibi eş ve çocuklardan artan hissenin bulunması 65 yaşın üstünde olması halinde artan hisse şartı aranmaz halinde, her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babaya gelir/aylık bağlanmakta olup, anılan Kanun maddesine göre ana ve babaya diğer çocuklarından dolayı bağlanan veya bağlanacak gelir veya aylıkların dahi ana ve babaya bağlanacak gelir veya aylığın bağlanmasına engel teşkil etmemesi ve hem gelire hem aylığa hak kazanılması halinde gelir/aylık başlangıç tarihlerinin aynı olması gelir başlangıç tarihinin de ay başı olması nedenleriyle, aynı çocuktan dolayı hem gelire hem aylığa hak kazanan ana ve babaya Kanunun 54 üncü maddesi hükümleri dikkate alınarak hem gelir hem aylık bağlanacaktır. Diğer taraftan, 4/1-a veya 4/1-b kapsamındaki sigortalılardan 2008/Ekim ayı başından sonra ölenlerden dolayı ölüm gelir/aylık talebinde bulunan ana ve babalar hakkında alınan Tahsis Talep ve Beyan ve Taahhüt Belgesine istinaden; Öncelikle, 65 yaşından küçük ana ve baba için artan hissenin bulunup bulunmadığına bakılarak artan hisse bulunmaması halinde talep başka araştırma yapılmadan reddedilecektir. 65 yaşından büyük ana ve babalar için artan hisseye bakılmayacaktır. Örnek 1 1/2/2010 tarihinde ölen sigortalının ölüm tarihinde hak sahibi olarak eş ve 2 çocuğu bulunmaktadır. Bu durumda eşe % 50, çocuklara ise % 25 er oranında aylık bağlanacağından artan hisse bulunmamakta olup, ölüm aylığı talebinde bulunan ana veya babaya aylık bağlanmayacaktır. İkinci olarak, ana ve babanın diğer çocuklarından aldıkları gelir/aylıklar hariç olmak üzere gelir/aylık alıp almadıkları ayrı ayrı araştırılacaktır. Araştırma sonucunda miktarına bakılmaksızın gelir/aylık aldığı anlaşılan ana veya babanın talebi reddedilecektir. Sözleşme aylıkları kısmi aylıklar da bu kapsamda değerlendirilecektir. Ayrıca, 2022 sayılı Kanuna göre aylık alan ana veya babanın tercihi alınarak 2022 aylığının kesilmesini müteakip aylık bağlama işlemleri sonuçlandırılacaktır. Örnek 2 Sigortalı 12/5/2010 tarihinde ölmüş olup, ölüm aylığı talebinde bulunan ana ve baba arasında evlilik birliği mevcuttur. Baba kendi çalışmalarından dolayı 530 TL yaşlılık aylığı almaktadır. Bu durumda, babaya aylık alması nedeniyle ölüm aylığı bağlanmayacak, anneye ise, her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirin asgari ücretin net tutarından daha az olup olmadığı hususunda sosyal güvenlik kontrol memurları ile sosyal güvenlik denetmenleri aracılığı ile tespit yapıldıktan sonra % 25 oranında aylık bağlanacaktır. Üçüncü olarak, ana ve babanın her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olup olmadığının tespiti için öncelikle ana ve babanın daimi olarak oturdukları yerin bağlı bulunduğu il veya ilçe idare kurullarınca alınacak muhtaçlık kararına ilişkin belgenin temini yoluna gidilecek, temin edilememesi halinde, tespit işlemi Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurları aracılığı ile yapılacaktır. Ana ve baba arasında evlilik bağının bulunması halinde bu tespit, her ikisinin elde ettiği kazanç ve iratlar toplamının ikiye bölünmesi suretiyle yapılacaktır. Ancak, kazanç ve iratların tespitinde diğer çocuklardan dolayı alınan gelir/aylıklar dikkate alınmayacaktır. Yine, ülkemizle sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan veya bulunmayan ülkelerin sosyal güvenlik kurumlarından aylık alan ana ve babaların bu aylıkları her türlü kazanç ve irat kapsamında değerlendirilecek olup, Almanya ve Bulgaristan tarafından bağlanan aylıkları Kurum aracılığı ile ödenenlerin gelir ve aylık tutarları, Kurum internet sayfasında “Emekli” başlığı altındaki “Almanya/Bulgaristan Rant ve Kaza Emekli Ödemeleri” bölümüne giriş yapılarak sorgulanacaktır. Sorgulama Dİ/DK/BI/BK rumuzları, dosya numarası ve cinsiyet kodu girilmek suretiyle yapılacaktır. Yabancı ülke sosyal güvenlik kurumlarınca bağlanan gelir/aylıkları Kurum aracılığı ile ödenmeyenlerin ise beyanları esas alınmak suretiyle işlem yapılacaktır. Ana ve babaya düşen pay asgari ücretin net tutarının üzerinde ise talepler reddedilecektir. Örnek 3 22/7/2009 tarihinde ölen sigortalının hak sahibi olarak eşi ve bir çocuğu bulunmaktadır. Sigortalının aralarında evlilik birliği olan ana ve babası ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Baba kendi çalışmalarından dolayı 850 lira yaşlılık aylığı almakta, ayrıca tapusu kendisine ait işyerinden dolayı lira kira geliri bulunmaktadır. Annenin üzerine kayıtlı mal varlığı ve gelir/aylığı bulunmamaktadır. Bu durumda, öncelikle artan hisse olup olmadığı hususuna bakılmış ve artan hissenin olduğu görülmüştür. İkinci olarak, ana ve babanın diğer çocuklarından aldıkları hariç olmak üzere gelir/aylık alıp almadığı araştırılacaktır. Baba yaşlılık aylığı aldığından talebi reddedilecektir. Anne herhangi bir gelir veya aylık almadığından, muhtaçlık belgesi istenecek, temin edilememesi durumunda her türlü kazanç ve irattan elde ettiği gelirin asgari ücretin net tutarı olan 521,89 liranın altında olup olmadığı araştırılacaktır. Ana ile baba arasında evlilik birlikteliği olduğundan, eve giren gelir toplam olarak değerlendirilip ikiye bölünecektir. 850 lira yaşlılık aylığı + lira kira geliri = 925 aile içindeki gelirden anneye düşen pay asgari ücretin net tutarının üzerinde olduğu için annenin talebi de reddedilecektir. Örnek 4 3/5/2010 tarihinde ölen sigortalının geride hak sahibi olarak eşi ve bir çocuğu bulunmaktadır ve sigortalının aralarında evlilik birliği bulunmayan ana ve babası ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Anne ve baba ölen diğer çocuklarından dolayı 500 er lira aylık almakta, babanın ayrıca tapusu kendisine ait işyerinden dolayı lira kira geliri bulunmaktadır. Bu durumda; öncelikle artan hisse olup olmadığı hususuna bakılmış ve artan hissenin olduğu, gelir veya aylık alıp almadıklarına bakıldığında ise, ölen diğer çocuklarından dolayı aldıkları aylık dışında gelir ve aylık almadıkları anlaşılan ana ve babadan muhtaçlık belgesi istenecek, temin edilememesi durumunda her türlü kazanç ve irattan elde ettiği gelirin asgari ücretin net tutarının altında olup olmadığı araştırılacaktır. Anne ile baba arasında evlilik birlikteliği olmadığından her birinin kazanç ve irattan elde ettiği geliri ayrı ayrı değerlendirilecektir. Annenin ayrıca bir kazancı yok iken, babanın diğer çocuğundan aldığı aylık değerlendirme dışı bırakıldığında 1500 TL kira geliri bulunmaktadır. Bu durumda, anneye aylık bağlanacak ancak, babanın 1500 TL kira geliri 2010 yılın ilk yarısı için belirlenen asgari ücretin net tutarının üzerinde olduğundan talebi reddedilecektir. Ana ve babaların her türlü kazanç ve irattan elde etmiş oldukları gelirin asgari ücretin net tutarından daha az olup olmadığının tespiti sosyal güvenlik kontrol memurları ile sosyal güvenlik denetmenleri aracılığı ile yaptırılacak araştırmaya göre tespit edilecektir. Araştırma sonuçlanıncaya kadar ana ve babanın gelir/aylık bağlama işlemi yapılmayacaktır. Ancak, araştırmanın sosyal güvenlik kontrol memurları ile sosyal güvenlik denetmenlerine talebin havale edildiği tarihten itibaren en geç 1 ay içerisinde sonuçlanması sağlanacaktır. Aynı sigortalıdan dolayı ana ve baba dışında başka hak sahiplerinin gelir/aylık taleplerinin bulunması halinde bunların işlemleri araştırma sonucu beklenmeden sonuçlandırılacaktır. Ölüm aylığı başvurusu Ölen sigortalıdan dolayı hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için hak sahiplerinin örneği Kurumca hazırlanan tahsis talep dilekçesi ile Kuruma başvurması şarttır. Dilekçeye; 18 yaşını doldurmayanlar hariç, ortaöğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmayan erkek çocukların ilgili öğretim kurumundan alacakları öğrenci belgesi, 15 yaşından küçük çocuklar hariç olmak üzere bir adet belgelik fotoğraf, Malul çocuklar için sağlık kurulu raporu, Hak sahibi anne ve babalar için alınabiliyorsa il ve ilçe idare kurullarınca verilecek muhtaçlık kararı, eklenecektir. Ölüm aylığının başlangıcı Kanunun 35 inci maddesinde, ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıkların, sigortalının ölüm tarihini veya hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacağı, aylığın kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması ile yeniden hak sahibi niteliğinin kazanılması halinde ise 34 üncü maddede belirtilen şartlar saklı kalmak kaydıyla, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren yeniden aylık bağlanacağı öngörülmüştür. Buna göre; Sigortalının öldüğü tarihte hak sahibi olup, bu niteliğin kaybedilmesi ve daha sonra tekrar hak sahibi durumuna girilmesi halinde, ölüm aylıkları, hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihi takip eden aybaşından değil, hak sahiplerinin müracaat tarihlerini takip eden aybaşından başlatılacaktır. Bu durum, ölüm gelirleri için de 1 Sigortalı B, 11/12/2008 tarihinde vefat etmiştir. Sigortalının hak sahibi kızına ölüm tarihini takip eden aybaşı olan 1/1/2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Hak sahibi kız çocuğunun 14/2/2009 tarihinde çalışmaya başlaması nedeniyle ölüm aylığı bu tarihi takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilmiştir. Kız çocuğu 20/5/2009 tarihinde çalıştığı işten ayrılarak 12/6/2009 tarihinde tahsis talebinde bulunmuş olup, tarafına talebini takip eden aybaşı yani 1/7/2009 tarihi itibariyle ölüm aylığı 2 Sigortalı C, 10/10/2009 tarihinde vefat etmiştir. Babasının ölüm tarihinde evli olan kız çocuğu 2/3/2010 tarihinde boşanmış ve 16/6/2010 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Hak sahibi kız çocuğuna boşandığı tarihi takip eden aybaşı yani 1/4/2010 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanacaktır. Kurumdan malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken ölen sigortalının hak sahiplerinin aylıkları da, sigortalının ölüm tarihini takip eden ay başından başlatılacaktır. Kanunun 4/1-b bendine göre sigortalı sayılanların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için ölen sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalının ölüm tarihinde prim borçlarının bulunması halinde, hak sahiplerine prim borçlarını ödemeden aylık bağlama işlemi yapılmayacak ve ölüm aylığı prim borçlarını ödedikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlatılacaktır. Sigortalıların ölüm tarihinde 1800 günden fazla primi ödenmiş süresinin bulunması aylıkların ölüm tarihini takip eden aybaşından itibaren başlatılması için yeterli sayılmayacaktır. Örnek 1 Sigortalı 12/3/2009 tarihinde vefat etmiş olup öldüğü tarihte 4300 gün hizmeti bulunmakla birlikte prim borcu da bulunmaktadır. Hak sahipleri 20/5/2009 tarihinde prim borçlarını ödemişlerdir. Bu durumda hak sahiplerine prim borcunu ödedikleri tarihi takip eden aybaşı olan 1/6/2009 tarihi itibariyle aylık 2 21/2/2009 tarihinde vefat eden 4/1-b sigortalısının 3800 prim ödeme gün sayısı ve bu hizmetlere ilişkin prim borcu bulunmaktadır. Hak sahipleri prim borçlarını 30/4/2009 tarihinde ödemiştir. Bu durumda ölüm aylığı prim borçlarının ödendiği tarihi takip eden aybaşı olan 1/5/2009 tarihi itibariyle kapsamında geçen hizmetlerle 4/1-a ve 4/1-c kapsamında aylık bağlanacağı durumlarda, ölüm tarihinde, sigortalının 4/1-b kapsamında geçen hizmetlere ilişkin borcunun bulunması halinde, ölüm aylıkları prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödendiği tarihi takip eden aybaşından başlatılacaktır. Bu uygulama, 2008/Ekim ve sonrasında ölen sigortalıların hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylıkları için yapılacaktır. 4/1-b kapsamında ticari faaliyetine devam edeceğini belirterek 4/1-a kapsamında yaşlılık sigortasından tahsis talebinde bulunan ve talep tarihinde prim borçlarının bulunması nedeniyle aylık bağlama işlemi sonuçlandırılamayan sigortalıların borçlarını ödemeden vefat etmeleri halinde, bunların 4/1-b kapsamındaki sigortalılıkları ölüm nedeniyle sona ereceğinden;Ölüm tarihine kadar hizmetlerinin dikkate alınması,Ölüm sigortasında son sigortalılık haline göre aylık bağlanacağından ve bu durumda iken ölen sigortalıların faaliyetlerinin devam etmesi nedeniyle son sigortalılık halinin 4/1-b olması,Bunların hak sahiplerinin prim borçlarını ödemesi koşuluyla prim borçlarının ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren 4/1-b kapsamında ölüm aylığı bağlanması, konusu Kanun hükmünden yararlanmak suretiyle askerlik borçlanması yaparak ölüm aylığı talebinde bulunan hak sahiplerine sigortalının ölüm tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre borcun ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığı sigortasında, sigortalıların ölüm tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre aylık bağlanacağından, Devredilen Bağ-Kur Tahsisler Daire Başkanlığının 2002/33 sayılı Genelgesinin “ 619 sayılı KHK 4/10/2000 tarihinden sonra” bölümünün c bendi, Kanunun yürürlük tarihi olan 1/10/2008 tarihi itibariyle uygulamadan 1 tarihi 1/1/1996Terk tarihi 31/12/1997Hizmet süresi 2 yılÖlüm tarihi 1/6/1999Askerlik 25/6/2000Hak sahipleri askerlik borçlanması yapmak suretiyle ölüm aylığı bağlanmasını talep etmektedir. Ancak sigortalı öldüğü tarihte aktif sigortalı olmadığından yürürlükte bulunan 1479 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesi gereğince hak sahibinin borçlanma talebi 2 tarihi 1/1/1996Terk tarihi 31/12/1997Hizmet süresi 2 yılÖlüm tarihi 1/6/1999Askerlik 22/6/2009Borç. ödediği tarih 1/7/2009Aylık başlangıç tarihi 1/8/2009Hak sahiplerinin askerlik borçlanma talep tarihinin Kanunun yürürlük tarihinden sonra olması ve Kanunda borçlanma için ölüm tarihinde aktif sigortalılık şartı aranmaması nedenleriyle hak sahiplerine borçlanma yaptırılacak ve ölüm aylığı bağlanmasında sigortalının ölüm tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat gereği 3 yıllık hizmet süresi koşulu borçlanma ile yerine geldiğinden, ölüm aylığı borçlanma bedelinin ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren sahiplerine paylaştırılmasıÖlüm aylığından yararlanan eş, çocuk, ana ve babaların aylıktaki hisseleri farklılıklar göstermektedir. Eş ve çocuklara bağlanan aylıklar toplamı, sigortalının aylığını aşarsa bunların aylıkları hisseleriyle orantılı olarak yürürlüğe girdiği 1/10/2008 tarihinden önce 1479 ve 2926 sayılı kanunların ilgili maddelerine göre, sigortalıların gerek kendilerinin gerekse ölümleri halinde hak sahiplerinin askerlik borçlanması yapabilmesi için borçlanma tarihinde veya ölüm tarihinde aktif sigortalı olma şartı arandığından, anılan kanunlara göre aktif sigortalı olmamaları nedeniyle askerlik borçlanma talepleri reddedilenlerin, Kanunun yürürlük tarihinden sonra anılan Kanunun 41 inci maddesine göre gerek kendilerince gerekse hak sahiplerince yapılan talepleri kabul edilerek borçlanma işlemleri sonuçlandırılacaktır. Eşe bağlanacak aylığın oranı Sigortalının dul eşine % 50 si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının a, b ve e bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75 i oranında aylık bağlanacaktır. Çocuklara bağlanan aylıkların oranı Ölen sigortalının hak sahibi durumundaki çocuklarına erkek, kız ve malul çocuklar bağlanan ölüm aylığının oranı, her çocuk için % 25 tir. Ancak, çocuklardan, sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler ile kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların her biri için ölüm aylığı oranı % 50 dir. Sigortalı tarafından evlat edinilmiş, tanınmış veya nesebi düzeltilmiş yahut babalığı hükme bağlanmış çocuklar da yukarıda belirtilen oranlara göre ölüm aylığından yararlanacaktır. Ana ve babaya bağlanan aylıkların oranı Sigortalının ölüm tarihinde veya sonradan eşine ve çocuklarına bağlanması gereken aylıkların toplamı hesaplanan ölüm aylığından; Az olursa, artan bölümü, ölüm aylığına hak kazanan ana ve babasına eşit paylar halinde ödenecektir. Ancak, ana ve babanın her birinin hissesi ölüm aylığının % 25 ini geçmeyecektir. Ana ve babanın toplam hissesi % 25 olduğu için, ana ve babanın her ikisinin de aylığa hak kazanması halinde hisseleri % 12,5, sadece birinin aylığa hak kazanması halinde ise hissesi % 25 olacaktır. Diğerinin daha sonra tekrar gelire girmesi halinde hisse % 12,5 e düşecektir. Sigortalının ana ve babasına ölüm aylığı bağlanmasında artan hissenin bulunması koşulu sigortalının ölüm tarihi ile sınırlı tutulmamıştır. Diğer bir ifadeyle, ana ve babanın müracaatında artan hisse bulunmamakla birlikte daha sonra artan hissenin ortaya çıkması halinde, aylık bağlanacak, artan hissenin ortadan kalkması halinde ise aylıkları durum değişikliğini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilecektir. Evlenme ödeneği verilmesi Kanunun 37 nci maddesine göre evlenmeleri nedeniyle gelir ve aylıkları kesilmesi gereken kız çocuklarına evlenmeleri ve talepte bulunmaları halinde, almakta oldukları gelir veya aylıklarının ek ödeme hariç iki yıllık tutarı bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak peşin ödenecektir. Örnek Hak sahipleri Eş ve 3 öz çocuk Hisseler 2/5- 1/5 – 1/5 – 1/5 Kız çocuğun evlenme tarihi 2/6/2009 Tahsis numarasını son rakamı 5 2009/ Haziran ayında ödenen aylık miktarları Eş 280,38 TL Çocuklar 140,19 TL Kurumuzdan aylık almakta iken 2/6/2009 tarihinde evlenen kız çocuğuna almakta olduğu aylığın iki yıllık tutarı evlenme ödeneği olarak ödenecektir. Evlenme ödeneği 140,19 x 24 = TL dir. Hesaplanan bu miktar bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak verilecektir. Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen 4/1-b sigortalılarının hak sahibi kız çocuklarının aylık almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden sonra evlenmeleri halinde, bunlara da Kanunun 37 nci maddesi uyarınca evlenme ödeneği verilecektir. Evlenme ödeneği verilen kız çocuklarının gelir ve aylıkları, evlenme tarihini izleyen ödeme dönemi başından itibaren durdurulacak, gelir ve aylıkların durdurulduğu tarihten iki sene sonra da kesilecektir. Evlenme ödeneği verilmesi halinde diğer hak sahiplerinin gelir ve aylıkları, evlenme ödeneği verilen sürenin bitimini takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden belirlenecektir. Evlenme ödeneği alan hak sahibinin gelir ve aylığının kesildiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde yeniden hak sahibi olması halinde, bu süre içinde tekrar gelir ve aylık bağlanmayacak, bu gibi durumlarda kız çocuklarına bağlanacak ölüm gelir ve aylıklarının başlangıcı, iki yıllık sürenin dolduğu tarihi takip eden aybaşı olacaktır. Anne veya babasından dolayı tarafına evlenme ödeneği verilen kız çocuğunun iki yıl içerisinde eşinin ölümü halinde, eşten dolayı tarafına ölüm aylığı bağlanacaktır. 4/1-a ve 4/1-b sigortalılarının hak sahibi kız çocukları evlenme ödeneği taleplerini Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesi ile yapacaklardır. Evlenme tarihi nüfus kütüğüne işlenmemişse, evlenme cüzdanının bir örneğinin de Kuruma verilmesi zorunludur. Cenaze ödeneği verilmesi Kanunun cenaze ödeneği verilmesine ilişkin 37 nci maddesi gereğince cenaze ödeneği; İş kazası veya meslek hastalığı sonucu, Sürekli iş göremezlik geliri, malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken, Kendisi için en az 360 gün malullük yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş iken, ölen sigortalının hak sahiplerine verilecektir. 360 gün malullük, yaşlılık ve ölüm primi bildirilmiş olanların hak sahiplerine cenaze ödeneği verilmesi için ölüm tarihinde sigortalı olma şartı aranmayacaktır. Cenaze ödeneği sigortalının sırasıyla eşine, yoksa çocuklarına, o da yoksa ana veya babasına, o da yoksa kardeşlerine verilecektir. Cenazenin bu kişiler dışında gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırıldığının belgelenmesi durumunda, cenaze ödeneği tutarını geçmemek üzere belgelere dayanan tutar, masrafı yapan gerçek veya tüzel kişilere ödenecektir. Cenaze ödeneği için, hak sahiplerince ölüm tarihini belirten bir dilekçe ile Kuruma başvurulması şarttır. Sigortalının ölüm tarihi nüfus kütüğüne kaydedilmemişse, dilekçeyle birlikte sigortalının ölüm tarihini belirten ilgili makamlarca usulüne göre düzenlenen bir belgenin defin ruhsatı, ölüm tutanağı …vs. Kuruma verilmesi gerekmektedir. Cenaze ödeneği, Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden ödenecektir. Buna göre cenaze ödeneği miktarları yıllar itibariyle Genelge Eki Ek-4 tabloda gösterilmiştir. Cenaze ödeneği, 4/1-a sigortalılarından; 1/1/2009 tarihinden önce ölenlerin hak sahiplerine, “g cics”, ”OD00”, ” Yardımı İşlemleri” programı, 1/1/2009 tarihinden sonra ölenlerin hak sahiplerine ise “ “SSK/Tahsis İşlemleri” menüsünde yer alan “Kanuna Göre Cenaze Ödeneği Programı” kullanılmak suretiyle ödenecektir. Ancak söz konusu program web tabanlı olup, gelirden çıkma işleminin yapıldığı programla arasında entegrasyon olmadığından, sigortalıların hak sahiplerine cenaze ödeneği ödenmeden önce mutlaka gelirden çıkma işleminin yapılması gerekmektedir. Kanunun 4/1-a bendi kapsamındaki sigortalılarının hak sahiplerine yapılacak cenaze ödenekleri PTT şubeleri aracılığı ile 4/1-b kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine yapılacak cenaze ödenekleri ise Ziraat Bankası şubeleri aracılığıyla yapılacaktır. Ölüm aylığı bağlama işlemlerinde dikkat edilecek hususlar Sosyal güvenlik merkezlerince hak sahiplerine gelir/aylık bağlama işlemi yapılarak Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğüne gönderilen ölüm dosyalarının incelenmesinde; Kanunun 4/1-a bendi kapsamındaki sigortalılar için gerek pasif gerekse aktif ölüm ilk karar aylık bağlama işlemleri sırasında; Hak sahibi eşe aylık bağlanırken, eşin çalışması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir/aylık alması halinde eş kodunun yanlış girildiği, Hak sahibi erkek çocuklardan, orta öğrenime 20, yüksek öğrenime 25 yaşlarını tamamlamadan kayıt yaptıranların durum kodları ile muhtemel mezuniyet tarihlerinin sisteme kaydedilmediği, Hak sahibi kız çocuklarının gelir/aylık bağlama işlemleri sırasında 4/1-a haricinde 4/1- ve 4/1-c kapsamına tabi çalışıp çalışmadıkları hususunda araştırma yapılmadığı, Hak sahibi eşin 4/1-a kapsamında gelir/aylık alması halinde SYZ E/H kodunun hatalı girildiği, 506 sayılı Kanunun Kanunla mülga 92, 93 ve 96 ncı maddeleri gereği karşılığı bulunan dosyalarda pasif ve aktif ölüm ilk karar programlarında “T/Y” ve “A/S” kodlarının doğru girilmediği, ayrıca her iki dosyadan SYZ ödendiği, Eş ve çocuklar dışında ana ve babanın ölüm gelir/aylığı talebinde bulunduğu hallerde, ana ve babanın ölüm aylığı müstahaklığı araştırılıncaya kadar diğer hak sahiplerine gelir/aylık bağlanmadığı, tespit edilmiştir. Buna göre, gerek hak sahiplerinin mağduriyetine neden olunmaması gerekse işlemlerin doğru yapılması açısından; Hak sahibi eşe aylık bağlanırken eşin çalışması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir/aylık bağlanmış olması halinde eş kodunun “1” girilmesi, Hak sahibi erkek çocuklardan, orta öğrenime 20, yüksek öğrenime 25 yaşlarını tamamlamadan kayıt yaptıranların durum kodları ile muhtemel mezuniyet tarihlerinin sisteme kaydedilmesi, Hak sahibi kız çocuklarının gelir/aylık bağlama sırasında 4/1-a haricinde 4/1-b ve 4/1- kapsamına tabi çalışıp çalışmadıklarının mutlaka araştırılması, Hak sahibi eşin 4/1-a kapsamında gelir/aylık alması halinde SYZ’nin “H”, 4/1-b veya 4/1-c kapsamında gelir/aylık alması halinde SYZ’nin “E” olarak girilmesi, 506 sayılı Kanunun Kanunla mülga 92, 93 ve 96 maddeleri gereği karşılığı bulunan dosyalarda pasif ve aktif ölüm ilk karar programlarında “T/Y” ve “A/S” kodlarının doğru girilmesi ve SYZ nin her iki dosyadan ödenmemesine dikkat edilmesi, Eş ve çocuklar dışında ana ve babanın ölüm gelir/aylığı talebinde bulunduğu hallerde, ana ve baba dışında başka hak sahiplerinin gelir/aylık bağlama işlemlerinin araştırma sonucu beklenmeden sonuçlandırılması, hususlarına dikkat edilerek ölüm tahsis işlemleri sonuçlandırılacaktır. Ölüm aylığının kesilmesi, yeniden başlaması, durum değişiklikleri Ölüm olayı dışında sigortalının hak sahiplerine bağlanmış bulunan aylıkların hangi hallerde kesileceği ve hangi hallerde yeniden bağlanabileceği aşağıda açıklanmış olup, bu haller Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalılardan dolayı ölüm aylığı bağlanan hak sahipleri için geçerlidir. Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen 4/1-a ve 4/1-b sigortalılardan dolayı ölüm aylığı bağlanan hak sahibi eş ve çocuklar ile ana ve babaların durum değişikliği nedeniyle aylıklarının artırılması, azaltılması kesilmesi ve yeniden bağlanmasında mülga kanun hükümleri uygulanacaktır. Ölüm aylığının kesilmesi ve yeniden başlaması Dul eşin aylıkları Sigortalının dul eşi evlendiğinde, bağlanmış bulunan ölüm aylığı evlenme tarihini takip eden dönem başından itibaren kesilecektir. Aylığın kesilmesine neden olan evlenmenin, ölüm veya boşanma nedeniyle son bulması halinde, kesilmiş bulunan aylık eşin talebi üzerine yeniden bağlanacaktır. Sonradan evlendiği eşinin ölümü nedeniyle, ikinci eşinden de ölüm aylığına hak kazanan dul eşe, bu aylıklardan tercih ettiği aylığı bağlanacaktır. Ayrıca, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eşlerin bağlanmış olan aylıkları kesilecek ve adlarına ödenmiş olan tutarlar Kanunun 96 ncı maddesine göre geri alınacaktır. Erkek çocukların aylıkları Erkek çocuklara bağlanan aylıklar; Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının a, b ve e bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları, Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı, 18 yaşını, orta öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurdukları, tarihi izleyen ödeme dönemi başından kesilecektir. Orta öğrenimde 20 veya yüksek öğrenimde ise 25 yaşına gelmeden önce mezun olma, kendi isteği ile ayrılma, atılma gibi nedenlerle okulla ilişiği kesilenlerin aylıkları da ilişiğin kesildiği tarihten sonraki ödeme dönemi başından geçerli olmak üzere kesilecektir. Bu şekilde aylığı kesilenlerden yeniden öğrenime başlayanlara, yukarıda belirtilen yaş sınırları içinde kalmak ve talepte bulunmak koşuluyla yeniden aylık bağlanacaktır. Erkek çocukların evlenmeleri halinde aylıkları kesilmeyecektir. Kız çocukların aylıkları Kız çocuklarına bağlanan aylıklar; Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının a, b ve e bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları, Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı, Evlendikleri, tarihi izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir. Ölüm aylığının kesilmesine neden olan sebebin ortadan kalkması işten ayrılma, evliliğin son bulması, dul kalma ve bağlanan gelirin/aylığın kesilmesi halinde, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren yeniden aylık bağlanır. Ancak, evlenme ödeneği aldıktan sonra, evlenme tarihini izleyen ödeme dönemi başından başlamak üzere iki yıl içerisinde meydana gelen boşanma veya dul kalma halinde, bu süre içinde tekrar aylık ödenmediğinden, bu gibi durumlarda kız çocuklarına bağlanacak ölüm aylıkları, iki yıllık sürenin dolduğu tarihten itibaren başlatılacaktır. Evliliğin son bulması ile kocasından da aylık bağlanmasına hak kazanan kız çocuğuna tercih ettiği aylık bağlanacaktır. Kız çocukların boşanmaları nedeniyle ölüm aylığına hak kazanmaları halinde, aylığın başlangıç tarihi, boşanma ilamının kesinleştiği tarihe göre belirlenecektir. Ayrıca, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen kız çocukların bağlanmış olan aylıkları kesilecek ve adlarına ödenmiş olan tutarlar Kanunun 96 ncı maddesine göre geri alınacaktır. Malul çocukların aylıkları Malul çocuklara bağlanan aylıklar; Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının a, b ve e bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları, Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı, Kanunun 94 üncü maddesine göre yapılan kontrol muayenesi sonucu Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirmediği tespit edilen çocukların yeni malullük durumuna esas tutulan rapor tarihini, izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir. Sigortalının ölüm tarihinde aylık bağlanmamış ya da bağlandıktan sonra kesilen çocuklardan sonradan çalışamayacak durumda malul olanlara, Kanuna tabi veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmamaları ve buralardan kendi sigortalılığı nedeniyle gelir ve aylık bağlanmaması koşuluyla, malullük durumunun tespitine esas sağlık kurulu rapor tarihini takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanacaktır. Malul çocukların evlenmeleri halinde aylık kesilmeyecektir. Ana ve babanın aylıkları Ana ve babaya bağlanan ölüm aylıkları; Eş ve çocuklardan artan hissenin bulunmadığı 65 yaşın üstündeki ana ve babalar hariç, Her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha fazla olduğunun tespit edildiği, Diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve aylık bağlandığı, tarihi takip eden ödeme döneminden kesilecektir. Diğer durum değişiklikleri Kanuna göre gelir veya aylık bağlanan sigortalı ile hak sahibi kişilerin durumlarının, kendilerine veya başka hak sahiplerine bağlanmış bulunan gelir veya aylık tutarının düzeltilmesini gerektirir bir şekilde değişmesi halinde gelir veya aylık tutarları, değişikliğin meydana geldiği tarihten sonraki ödeme dönemi başından başlanarak yeni duruma göre düzeltilecektir. Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayan eş ve çocukların durum değişiklikleri Diğer taraftan, Kanunun 56 ncı maddesinin son fıkrası gereğince eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilmekte ve bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınmakta olup, uygulamanın usul ve esasları aşağıda açıklanmıştır. Buna göre; Kurumumuzca, eşinden boşanarak gelir/aylık talebinde bulunan eş ve kız çocuklarının gelir/aylık bağlama işlemleri geciktirilmeksizin gerçekleştirilecek, ancak ihbar veya şikayet olması ya da Kurumca gerekli görüldüğü hallerde gerekli inceleme yaptırılarak sonucuna göre işlemleri tamamlanacaktır. Boşandığı eşi ile tekrar evlenerek evlenme ödeneği talebinde bulunan kız çocuklarına sosyal güvenlik kontrol memurları veya sosyal güvenlik denetmenlerine inceleme yaptırılarak oluşturulan rapora göre işlemler sonuçlandırılacak, bunun dışında kalan evlenme ödeneği taleplerinde ise araştırma yapılmamakla birlikte Genelge eki Ek-40 Taahhütname alınmak suretiyle gelir/aylık bağlama işlemi tamamlanacak ancak, araştırma işlemine devam edilecektir. Boşanmaları nedeniyle gelir/aylık talebinde bulunan eş ve kız çocukları ile evlenme ödeneği talebinde bulunan kız çocuklarından Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesiyle birlikte ayrıca Genelge eki Ek-40 “Taahhütname” alınacaktır. Kanunun 4/1-b bendi kapsamındaki sigortalıların ölüm dosyaları sosyal güvenlik il müdürlüklerinde/sosyal güvenlik merkezlerinde bulunduğundan, bu sigortalıların boşanmaları nedeniyle ölüm gelir veya aylığı bağlanan eş ve kız çocuklarının dosyaları her ay aylık bağlanan dosya sayısının % 10 u örnekleme usulü ile seçilerek, bu dosyalardan boşanma tarihi ile ölüm aylığı talep tarihi arasında 1 yıl ve daha az süre bulunanlar hakkında, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı konusunda sosyal güvenlik kontrol memurları veya sosyal güvenlik denetmenlerine inceleme yaptırılacaktır. Kanunun 4/1-a bendi kapsamındaki sigortalıların ölüm dosyalarının merkezde olması nedeniyle örnekleme usulü kontroller SSGM Sigortalı Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığınca yapılacaktır. Sosyal güvenlik kontrol memurları ile sosyal güvenlik denetmenlerinin tespiti sonucu gelir veya aylıkları 56 ncı madde gereği kesilmiş bulunan hak sahiplerinden gelir ve aylıklarının yeniden bağlanmasını talep edenlerden; Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeniyle aylığı kesilen hak sahibinin, birlikte yaşadığı tespit edilen eşinin ölmesi veya eşinin başka biri ile evlenmesi hallerinde, hak sahibi eş veya kız çocuklarının aylıkları; gelir/aylık aldıkları sigortalının ölüm tarihi 2008/Ekim öncesi ise, boşandıkları eşlerinin ölüm veya evlenme tarihlerini takip eden aybaşından, 2008/Ekim ve sonrası ise talep tarihlerini takip eden aybaşından başlatılacaktır. SSGM İzleme Değerlendirme Bilgilendirme ve Kontrol Daire Başkanlığının tespitin yapılmasında dikkat edilecek usul ve esaslarla ilgili 2/2/2010 tarihli toplu talimatı göz önüne alınarak; boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı Kurumca tespit edilen eş ve kız çocuklarının, haklarında eksik araştırma yapıldığı ve birlikte yaşamadığı yönündeki talepleriyle birlikte yeniden somut bilgi ve belge sunmaları halinde, bu talepler daha önce inceleme yapan sosyal güvenlik merkezine intikal ettirilecektir. Yeni bilgi veya belge sunulmaması durumunda ise hak sahiplerinin araştırma talepleri reddedilecektir. Yeniden yapılan incelemede, hak sahibi hakkında yapılan ilk tespitin doğru olmadığına karar verilmesi halinde, gelir ve aylıklar kesildiği tarihten itibaren yeniden başlatılacaktır. 2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi gereğince uygulanan fark aylıkları Bilindiği üzere, 2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi gereğince Kurumumuzdan ölüm aylığı veya geliri almakta olan hak sahibi çocuklardan, Kanunda belirtilen koşulları yerine getirenlere fark aylıklar ödenmekte ve bunların karşılığı Hazineden alınmaktadır. Anılan Kanunun ek 1 inci maddesinin son fıkrası, 5754 sayılı Kanunun 92 nci maddesiyle; “Bu maddenin birinci fıkrası hükümlerine göre aylık almaya hak kazanacak şekilde özürlü olduğunu belgeleyen ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan yetim olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklardan bu kurumlardan aldıkları aylık veya gelir toplamı tutarları bu madde gereğince durumlarına göre ödenebilecek tutardan daha az olanlara; aradaki fark ilgili sosyal güvenlik kurumu tarafından birden fazla sosyal güvenlik kurumundan aylık veya gelir alanlar için yalnızca tercih edecekleri bir sosyal güvenlik kurumu tarafından ödenir ve bu şekilde ödenen tutarlar Hazineden tahsil edilir.” şeklinde değiştirilmiş; yine aynı Kanuna eklenen geçici 1 inci madde ile “Bu Kanun kapsamındaki kişilere bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yersiz ödenen ve geri alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizler terkin edilmiştir. İlgililer hakkında herhangi bir idari ve icrai takibat yapılmaz.” hükmü getirilmiştir. Buna göre; Kanuna ve 506, 1479, 5434, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre gelir veya aylık almakta olan yetim çocuklar hakkında aşağıda belirtildiği şekilde işlem yapılacaktır. Mevcut uygulamada, sosyal güvenlik kurumlarından sadece malul olmaları nedeniyle yetim aylığı alan çocuklar kapsamda iken yapılan değişiklikle, sosyal güvenlik kurumlarından, aylık veya gelir almakta olan çocuklardan 18 yaşın altında olanlar da dahil olmak üzere Kanunda belirtilen şekilde özürlü olduğunu belgeleyen tüm yetim çocuklar kapsama alınmıştır. 2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin son fıkrasında yapılan değişiklik, 8/5/2008 dahil tarihinden itibaren talepte bulunan ve gelir ve aylık alan yetim çocuklara uygulanacağından, malul çocuklar dışında gelir veya aylık almakta olan diğer yetim çocuklar da söz konusu maddeden anılan tarih itibariyle yararlandırılacaktır. Kurumdan yetim aylığı alan çocuklardan; 18 yaşından büyük olanların ek 1 inci maddenin birinci fıkrasının a ve b bentlerinden yararlanabilmesi için çalışma güçlerini; % 70 ve üzerinde başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde özürlü, % 40 ile % 69 arasında özürlü, kaybetmeleri koşullarından birini yerine getirmiş olmaları, 18 yaşından küçük olanların, ek 1 inci maddenin birinci fıkrasının c bendinden yararlanabilmesi için ise çalışma güçlerini en az % 40 oranında kaybetmiş olmaları, gerekmektedir. Kurumdan gelir ve aylık almakta olan yetim çocuklara, sadece özürlülük dereceleri göz önüne alınarak 2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesine göre fark aylıkları ödenecek olup, 2022 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmasında aranan diğer şartlar Kurumumuzca fark aylıklarında dikkate alınmayacaktır. Kurumdan gelir ve aylık alan çocuklardan; 18 yaşından büyük olanların almakta oldukları aylık toplamının; Özürlülük derecesi % 70 ve üzerinde olanlar için gösterge rakamının her yıl bütçe kanunu ile tespit edilecek katsayı ile çarpımının % 300 ünün, % 40 ile % 69 arasında olanlar için ise % 200 ünün, 18 yaşından küçük olanların almakta oldukları aylık toplamının, özürlülük derecesi % 40 ve üzeri olanlar için % 200 ünün; altında olması halinde aradaki fark kadar aylıklarına ilave ödeme yapılacaktır. Yetim çocuklara 2022 sayılı Kanuna göre fark aylıkları Kurumumuzdan gelir veya aylık aldıkları sürece ödenecektir. 2022 sayılı Kanunun 5797 sayılı Kanunla değişik 8 inci maddesinin son fıkrasına göre; “Bu madde kapsamında aylık bağlamaya esas sağlık kurulu raporlarını düzenlemeye yetkili sağlık kuruluşlarının belirlenmesi ile bu raporların alınmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ile Kurum tarafından birlikte hazırlanacak yönetmelikle ” 2022 sayılı Kanun Kapsamında Aylık Alan Özürlülere Sağlık Kurulu Raporu Vermeye Yetkili Hastanelerin Belirlenmesi ile Sağlık Raporlarının Alınmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesi; “Bu Kanun kapsamında aylık bağlanması talebinde bulunan özürlüler için, 16/7/2006 tarihli ve 26230 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’te belirtilen usul ve esaslara göre, söz konusu Yönetmelik ekinde yer alan Yetkili Sağlık Kuruluşları tarafından düzenlenecek sağlık kurulu raporları esas alınır.” şeklinde olup, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin 7 nci maddesi; “Bu Yönetmelikte belirtilen özürlü sağlık kurulu raporlarını düzenlemeye yetkili sağlık kurumlarını ve hakem hastaneleri Sağlık Bakanlığı belirler ve internet sitesinde yayımlar. Yetkili olmayan sağlık kurumları ile 6 ncı maddede belirtilen şekilde özürlü sağlık kurulunu teşkil edemeyen sağlık kurumlarının verdiği sağlık kurulu raporları değerlendirilmeye alınmaz.” hükmüne amirdir. Diğer taraftan, 2022 sayılı Kanunun 5754 sayılı Kanunla değişik ek 1 inci maddesi gereği ödenecek fark aylıklarına esas özürlülük dereceleri; bunların sağlık kurumlarından alınan sağlık kurulu raporlarına göre Kurum Sağlık Kurulunca belirlenmekle birlikte mevzuatta, Kurumdan 2022 sayılı Kanuna göre fark aylığı alan yetim çocukların özürlülük derecelerinin Kurum Sağlık Kurulunca belirlenmesine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, uygulamada birlikteliğin sağlanması ve hak sahibi çocukların işlemlerinin daha kısa sürede sonuçlandırılması açısından, bundan böyle yetim çocuklara fark aylıkların ödenmesinde yetkili sağlık kuruluşlarınca düzenlenen sağlık kurulu raporlarında belirtilen özürlülük dereceleri esas alınacak olup, özürlü çocukların sağlık kurulu raporları Kurum Sağlık Kuruluna gönderilmeksizin rapor asıllarına raporların, noter tasdikli dahi olsa fotokopi veya suret olmaması göre işlemleri sonuçlandırılacaktır. Öte yandan, 4/1-a sigortalılarından dolayı taraflarına Kurumumuzca ölüm geliri veya aylığı bağlandıktan sonra 2022 sayılı Kanuna göre fark aylığı almak için ünitelere talepte bulunan hak sahiplerinin talep belgeleri ile sağlık kurulu raporları SSGM Sigortalı Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığına intikal ettirilecektir. Kanunun 4/1-a bendi kapsamında veya 506 ve 2925 sayılı kanunlara göre ölüm gelir ve aylığı almakta olan yetim çocuklar ödeme programlarında; 18 yaşından küçük olanlar “1” kodu, 18 yaşından büyük; Erkek çocuklardan, orta öğrenime devam edenler “2”, yüksek öğrenime devam edenler “3” kodu, Malul çocuklar “6” kodu, Kız çocuklar “7” kodu, ile yer almakta olup, ölüm güncelleme ve hak sahibi giriş ve güncelleme programlarında bu kodla yer alan kayıtlar için yeni açılacak alana, 18 yaşından büyük çocuklar için, “A” girilmesi halinde hak sahibi çocuğun aylığı muhtaçlık aylığının % 300 oranı, “B” girilmesi halinde % 200 oranı ile mukayese edilerek fark hesaplanacaktır. 18 yaşından küçük çocuklar için ise bu alana sadece “C” girilecek olup, “C” kodunun girilmesi halinde hak sahibi çocuğun aylığı muhtaçlık aylığının % 200 oranı ile mukayese edilerek fark hesaplanacaktır. Kanunun 4/1-b bendi kapsamında veya 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre ölüm aylığı almakta olan yetim çocuklardan; 18 yaşından büyük olmakla birlikte malul olmaları nedeniyle M kodu atılmış olanlar ölüm aylığı alan çocuklar için 5378 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra bu kanundan yararlanmak istediğini beyan eden talep dilekçesini, Ölüm aylığı bağlanan ve 18 yaşın altında olanlar da dahil özürlü olduklarını belgeleyen çocuklar için de 8/5/2008 tarihinden itibaren talep tarihini, takip eden aybaşından itibaren Emektar Projesi ile ilgili olarak hazırlanan kullanım kılavuzuna uygun olarak işlem yapılacaktır. 2022 sayılı Kanuna eklenen geçici 1 inci madde gereğince, aylık farkı hakkını kaybeden özürlü çocukların, bu aylıklarının kesilmesini gerektiren tarihten 8/5/2008 tarihine kadar yersiz ödenen ve geri alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizleri terkin edileceğinden, söz konusu yersiz ödemeler gereği yapılmak üzere mahalli maliye teşkilatına Kız çocuklarına ödenecek evlenme yardımında, 2022 sayılı Kanuna göre ödenen fark aylıkları dikkate alınmayacaktır. 2022 sayılı Kanuna göre ödenen fark aylıklar için ayrıca ek ödeme hesaplanacaktır. Kanuna ve 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı Kanunlara göre yetim olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklara 2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi gereğince yapılacak fark aylık ödemeleri yıllar itibariyle Genelge eki Ek-5 tabloda gösterilmiştir. Kaynak ismmmo Yasal Uyarı Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.
Kendi çalışmasından dolayı SSK’dan emekli aylığı alırken, SSK’lı kocasının ölümünden sonra dul aylığı bağlanan kadın, Emekli Sandığı’ndan emekli olmuş babasının vefatı üzerine yetim aylığı da alabilir. Okurumuz Hatice T. “Kendi çalışmamdan dolayı SSK’dan 1998 yılında emekli oldum. Emekli aylığı almakta iken, SSK’ya tabi çalışmakta olan kocamı 2006 yılında kaybedince ondan dul aylığı bağlandı. 15 gün önce ise Emekli Sandığı’ndan emekli babamı kaybettim. Acaba babamdan dolayı da yetim aylığı bağlanabilir mi?” diye sordu. Dul ve yetim kadınlara birden fazla aylık veya gelirin nasıl bağlanacağı konusu, değişik zamanlarda çıkan farklı kanunlar dolayısıyla, vatandaşın kafasını karıştırıyor. Aynı anda hem eşinden hem de anne-babadan aylık bağlanması, ölen kişilerin sigorta statüsü, ölüm tarihleri, cinsiyet ve aylık bağlanacak kişinin hangi statüde çalıştığına/emekli olduğuna göre değişiyor. 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Yasası’nın yürürlüğe girdiği 30 Eylül 2008 tarihinden önce SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve bankaların emeklilik sandıkları her biri ayrı kurallara tabi idi. Daha önce, eş veya annebaba farklı sosyal güvenlik kurumlarına biri SSK, diğeri Bağ-Kur’a tabi ise aynı anda hem eşten hem de anne – babadan aylık bağlanabiliyordu. 5510 sayılı yasanın yürürlüğe girmesiyle kız çocuklarının aynı anda eş ve anne-babadan dolayı aylık alma imkânı ortadan kalktı. Hem eş, hem de annebaba 30 Eylül 2008 tarihinden sonra ölmüşse, kız çocuklarının aynı anda dul ve yetim aylığı alması mümkün değil. Ancak, eş ya da anne-babadan birisi 1 Ekim 2008 tarihinden önce ölmüşse, sigorta statüleri de farklı ise her iki aylığı birden almak mümkün. AYM’NİN İPTAL KARARI Anayasa Mahkemesi 5510 sayılı yasayı, daha önce işe başlayan devlet memurları yönünden iptal ettiği için, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’na tabi olarak işe başlamış olan kişiler ve bunların hak sahipleri bu sınırlamanın dışında tutuluyor. 1 Ekim 2008 tarihinden önce memuriyete başlamış olanlar ile bunların hak sahipleri 5510 sayılı yasadan etkilenmiyorlar. Dolayısıyla SSK’dan emekli aylığı almakta olan Hatice hanımın eşi SSK’ya, babası Emekli Sandığı’na tabi olduğu için babasının ölümünden dolayı üçüncü aylığı alma hakkı bulunuyor. Üç aylığı da kesinti olmadan tam olarak alabilir. ÇALIŞAN KADINA SSK VE BAĞ-KUR’DAN YETİM AYLIĞI YOK Kız çocuğu çalışmıyorsa ve bekârsa bu durumu devam ettiği müddetçe, hangi statüde olursa olsun anne-babasından dolayı yetim aylığı almaya devam eder, evlendiğinde ise kesilir. Kız çocuğu çalışmaya başladığında SSK veya Bağ- Kur’dan bağlanan yetim aylığı kesilir. Eğer yetim aylığını Emekli Sandığı’ndan alıyorsa SSK veya Bağ-Kur statüsünde çalışmaya başladığında aylık kesilmez. Fakat memur olarak bir işte çalışmaya başlarsa Emekli Sandığı’ndan bağlanan yetim aylığı kesilir. BİRDEN FAZLA BAĞLANAN GELİR VE AYLIKLARIN BİRLEŞTİRİLMESİ 1 Ekim 2008’den sonra bağlanan aylık ve gelirler -Hem malullük hem de yaşlılık aylığına hak kazanana, aylıklardan yüksek olanı; eşitse yalnız yaşlılık aylığı aylığı ile dul aylığı bağlanırsa her ikisi de tam ödenir. -Ana ve babadan ayrı ayrı hak kazanana, yüksek aylık tam, düşük yarım ödenir. -Birden çok çocuğundan aylığa hak kazanan ana ve babaya en çok ödemeye imkan veren 2 aylıktan yüksek tam, düşük yarım ödenir. -Hem eşinden hem ana ve babasından ölüm aylığına hak kazanan tercih yapabilir. -Dul kaldıktan sonra ikinci eşini de kaybedenler iki eşinden kalan aylıklardan birini tercih edebilir. Eşlerden biri iş kazasından ya da meslek hastalığından dolayı ölmüşse, yüksek aylığın tamamı, düşük olanın yarısı ödenir. 1 Ekim 2008’den önce gelir ve aylık alırken, 1 Ekim 2008’den sonra yeni bir dosyadan gelir ve aylığa hak kazananlar -2008’den önce yaşlılık aylığı alırken sürekli iş göremezlik geliri bağlananlara yüksek olan yaşlılık aylığı tam, az olan sürekli iş göremezlik geliri yarım ödenir. -2008’den önce Emekli Sandığı’na tabi eşinden ölüm aylığı bağlanana SSK’lı babadan yetim aylığı bağlanırsa ikisi de tam ödenir. -2008’den önce ölen SSK’lı eşinden dul aylığı alırken SSK’lı babasından dolayı yetim aylığına hak kazanan kişi tercih yapabilir. BİRDEN FAZLA AYLIK VE GELİR HANGİ DURUMLARDA BAĞLANIR? -Anne-baba Emekli Sandığı’na tabi ise ölüm tarihleri ne olursa olsun hem eşten hem anne-babadan iki aylık alınabilir. -Koca Emekli Sandığı’na, anne-baba SSK’ya tabi ise iki aylık bağlanır. -Koca Emekli Sandığı’na, anne-baba Bağ- Kur’a tabi ise anne-baba eğer 1 Ekim 1972 – 3 Ekim 2000 veya 8 Ağustos 2001-2 Ağustos 2003 tarihleri arasında ölmüşse ve kocasından bağlanan aylığı brüt asgari ücretin bin 647 TL altında ise Bağ-Kur maaşını da alır, aksi takdirde ikinci aylığı alamaz. -Kocası Emekli Sandığı’na, anne-babası Bağ-Kur’a tabi, anne-babanın ölüm tarihi yukarıdaki tarihlerin dışında ise iki aylık bağlanır. -SSK ve Bağ-Kur’lular açısından hem koca, hem de anne-baba aynı sigortaya tabi ise ölüm tarihi ne olursa olsun iki aylıktan birini tercih eder veya fazla olan aylık bağlanır. -Anne-baba SSK’lı, koca Bağ-Kur’lu veya tersi durumda ise bunlardan birinin ya da ikisinin 1 Ekim 2008 tarihinden önce ölmüş olması durumunda her iki aylık bağlanır. Hem anne-baba, hem de koca 30 Eylül 2008’den sonra ölmüş ise tercih ettiği aylık bağlanır. -Koca SSK’lı, anne-baba Bağ-Kur’lu ve 1 Ekim 1972 - 3 Ekim 2000 veya 8 Ağustos 2001 - 2 Ağustos 2003 arasında ölmüş ise SSK maaşını tam alır. Geliri brüt asgari ücretin altındaysa Bağ-Kur maaşını da alır. REDDİ MİRAS DUL VE YETİM AYLIĞINI ENGELLEMEZ Borçlarından dolayı eşinin veya anne-babasının mirasını reddedenler dul ve yetim aylığı haklarını korurlar. Mirasın reddedilmesi hak sahiplerinin dul ve yetim aylığı almasına engel teşkil etmiyor. ÖLÜM AYLIĞI İÇİN EN AZ 5 YIL PRİM ŞART Sigortalı çalışırken ölmüşse, eş ve çocuklarına dul ve yetim aylığı bağlanabilmesi için belli sürede prim bildirme koşulu bulunuyor. Ölüm aylığı bağlanabilmesi için SSK statüsündeki sigortalı adına en az 5 yıl sigortalı olup 900 gün prim bildirilmiş olması gerekiyor. İki koşulun bir arada sağlanması zorunlu. Sigortalı Emekli Sandığı veya Bağ-Kur statüsünde ise hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için en az 1800 gün prim bildirimi yapılmış olması gerekiyor. Ölüm aylığı bağlanabilmesi için Bağ-Kur’lu sigortalının prim borcu olmaması lazım. Eksik günler varsa Emekli Sandığı ve Bağ-Kur’da hizmet borçlanması ve geçmişte borcundan dolayı dondurulan sürelerin canlandırılması mümkün. SSK statüsündeki sigortalılar için askerlik borçlanması gibi yollarla eksik süreleri borçlanma ile tamamlama olanağı bulunmuyor. Çalışılan süre geçerli kabul ediliyor. AHMET KIVANÇ / TAHSİN AKÇA / GAZETE HABERTÜRK
Anasayfa » Emekli » Kocası Ölen Emekli Kadın Eşinin Emekli Maaşını Alabilir mi? 2022 Kocası Ölen Emekli Kadın Eşinin Emekli Maaşını Alabilir mi?Ölüm Aylığını Kimler Alabilir? 2022Ölen Kişinin Emekli Maaşı Eşine Nasıl Bağlanır?Ölen Eşin Maaşını Almak Kuruma Göre Değişir mi?Ölen Eşten Alınacak Olan Maaş İçin Belirtilmiş Olan Yargıtay KararıSosyal Güvenlik Kapsamında Alınan Diğer Kararlar Emekli kadın ölen kocasının maaşını alabilir mi 2022, Eşi ölen erkek karısının emekli maaşını alabilir mi, Ssk emeklisi ölen eşinin SSK maaşını alabilir mi, eşi vefat eden kadın eşinin emekli maaşını nasıl alır, emekli eş ölen eşinin maaşını alabilir mi, eşi ölen kişinin emekli maaşı ne kadar 2022, kocası ölen emekli kadın eşinin emekli maaşını alabilir mi, kocası ölen kadın kocasının emekli maaşının ne kadarını alır, emekli eşlerden biri ölünce diğeri ondan maaş alabilir mi, kocasından emekli maaş alan kadın dul maaşı alabilir mi, ölen kişinin emekli maaşı eşine nasıl bağlanır, gibi soruların yanıtını yazımızda bulabilirsiniz. Kocası Ölen Emekli Kadın Eşinin Emekli Maaşını Alabilir mi? Ülkemizin sosyal güvenlik mevzuatı gereği çalışan vatandaşlarımız hayatını kaybederse aileleri koruma altına alınır. Diğer bir deyişle, sigortalının ölümü halinde, sosyal güvenlik kurumu geride kalan eş ve çocukları için maaş ödemektedir. Bu durumda kocası ölen emekli kadın eşinin emekli maaşını alabilir mi? sorusu merak edilir. Eşin başka bir yerden maaşı olsun ya da olmasın, eş sigortalı süresi yasalara uygunsa maaş ödeniyor. Yetim kızlar evlenmezlerse ve sigortalı olarak çalışmazlarsa babalarından maaş alırken, erkekler öğrenim süreleri boyunca ve 25 yaşını geçmemişlerse babalarından maaş alıyorlar. Ölüm Aylığını Kimler Alabilir? 2022 Ölüm aylığı, ölen sigortalı kişinin Eşine, Çocuklarına, Anne ve Babasına bağlanmaktadır. Ölen Kişinin Emekli Maaşı Eşine Nasıl Bağlanır? 5510 sayılı Kanuna göre vefat eden sigortalının ebeveynlerinin emekli maaşı alabilmeleri için belli şartlar bulunuyor. Öncelikle anne ve / veya baba 65 yaşın altında ise vefat eden sigortalı eş ve çocuklardan hisse alma zorunluluğu bulunur. Ayrıca anne ve babanın geliri net asgari ücretten düşük olmalıdır. Çocukların ölüm ödeneğine hak kazanmaları için diğer çocukların geliri dışında emekli maaşı almamaları gerekir. Fakat anne ve babanın 65 yaşın üzerinde olması halinde yukarıda belirtilen şartları taşımaları halinde, ölen sigortalının eşi ve çocuklarının kalan payına bakılmaksızın ölüm aylığı ödenebilir. Kadınlarda Emeklilik Prim Günü Nasıl Hesaplanır? 2022 bilgi için tıklayınız. Ölen Eşin Maaşını Almak Kuruma Göre Değişir mi? Sosyal güvenlik kurumları eşi vefat eden vatandaşlarımıza maaş ödüyor. Elbette bu, sigorta primi düzenli olarak ödenen ve sigorta süresine uyum sağlamış vatandaşlarımız için geçerlidir. Ayrıca bu durumla karşı karşıya kalan yetim veya öksüz çocuklar, babalarından veya annelerinden maaş alabilirler. SSK, Bağ-Kur ya da Emekli Sandığından maaş alan ve çalıştıkları sırada hayatını kaybedenlerin aileleri de aynı koşullarda bu imkanlardan yararlanabiliyor. Kocası Ölen Emekli Kadın Eşinin Emekli Maaşını Alabilir mi Eşi vefat eden kadınlar da emekli olmaları halinde eşlerinin maaşından yararlanabilmektedir. Babası yada annesi vefat eden kızların evlenmemesi ya da çalışmaya başlamaması durumunda maaş alabilirken, SSK ya da Bağ-Kur’a bağlı olarak çalışmaya başladıkları süre içinde ebeveynlerinin kalan ölüm maaşı kesilmektedir. Ancak, kız çocuk memur olmadıkça Emekli Sandığına ilişkin maaş kesilmez. 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren alınan bir karara göre, yetim bir kızın anne ve babasından ölüm aylığı alma ihtimali var. Anne veya babanın maaşı ne kadar yüksek olursa olsun tam maaş ve diğerinden daha düşük olan maaşın yarısını almak mümkündür. Ya da her iki ebeveynin de maaşı aynıysa, maaşın tamamı diğerinin yarısını alma hakkına sahiptir. Ölen Eşten Alınacak Olan Maaş İçin Belirtilmiş Olan Yargıtay Kararı Annesi veya babası ölen kız ve erkek çocuklar ile eşi vefat eden kadınlara verilecek ölüm aylığı Yargıtay kararıyla belirlendi. Bu karar neticesinde eşlere ve çocuklara birçok hak tanındı. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun çıkardığı 2012/223 sayılı kararname ile babası ve kocası SSK’lı kadın vatandaşa çifte maaş hakkı tanınmaktadır. 06/08/2003 tarihinde alınan kararla, emeklilik sandığı, Bağ-Kur ve SSK’dan gelir elde eden veya bu kurumlardan birinde çalışmaya başlayan kız çocukları yetim aylığı alamayacak. Yargıtay kanun kararları neticesinde alınan 2011/2938 sayılı kararname ile hem baba hem de eş SSK’ya sahip olup, eşi veya babası tarihinden önce vefat eden vatandaşlar bu çerçevede çifte maaş almaya hak kazanırlar. Emekli Olmak İçin Kaç Yıl Çalışmak Gerekir? GÜNCEL HESAPLAMA öğrenmek için tıklayınız. Sosyal Güvenlik Kapsamında Alınan Diğer Kararlar Sosyal Güvenlik Kurumu bünyesinde çalışan vatandaşların emeklilik hakkı 3600 prim gününe dayanırken, 15 yıllık çalışma süresi de talep edildi. Bunun dışında kadın ve erkek çalışanların yaş grubunun 50 ile 60 yaş arasında olması gerekmektedir. Minimum limit olarak 3600 prim günü belirlenirken, 4500 gün, 5400 gün ve 7000 prim günü belirlenmiştir. Ayrıca bu prim günlerini tamamlayan vatandaşların toplam 25 yıllık çalışma sürelerini tamamlamış olmaları da gerekmektedir. Doğum borçlanmasından faydalanacak çalışanlar için bir çocuğun borçluluk süresi 720 gündür. Bu durum ikinci ve üçüncü çocuklar için aynı şekilde gelişir. Ayrıca, doğum borçlanması için en düşük limit günlük brüt asgari ücretin yüzde otuz ikisi % 32 olarak belirlenmiştir.
kocası emekli olan kadın 65 yaş aylığı alabilir mi