Mahkemece HMK.'nun 119/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki dava ile davalı bankadan kullanmış olduğu konut kredisi nedeniyle dosya masrafı, yapılandırma masrafı, ipotek fek ücreti ve farklı adlar altında yapılan kesintilerin
Kamuajans.com – Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank’tan konut kredisi kullanmış ve mevcut kredi bakiyesi 500.000 TL’nin altında olan müşterilerine, talep etmeleri halinde kredilerini aylık yüzde 0,99 faiz oranıyla yenileme imkanı sağlanacak.
Bu kapsamda 2016 ve 2017 yıllarında faizler düştükten sonra özellikle bazı bankalar konut kredisi yapılandırma işlemi yapmaları gerektiği halde yapmamaktadırlar. Bu kapsamda Yapılandırma itiraz dilekçesi örneği banka müdürlüğüne, tüketici mahkemelerine veya hakem heyetlerine başvuruda bulunabilirsiniz. Önceki İçerik
Halkbank, diğer kamu bankalarıyla birlikte kampanyalı konut kredisi alımlarına destek olma kararı aldı. Maksimum 120 ay vade ve 500.000 TL’ye kadar kredi taleplerinde %0.98 faiz oranı üzerinden hizmet sunacak olan Halkbank’ın da çorbada tuzu olacak. Halkbank 0.98 konut kredisi şartları, diğer kamu bankalarına nazaran daha esnek.
105,612 (TL) İhtiyaç kredisi faiz oranlarını da maaş müşterileri için aylık yüzde 1,25’e ve maaş dışı müşteriler için ise aylık yüzde 1,35’e çeken banka, ayrıca, konut
Fast Money. Düşen kredi faizleri sonrası yüksek oranla çekilen konut kredisini yapılandırmak için bankaya başvuran vatandaşa dosya masrafının yanı sıra başka bankaya taşıyor ise yasal olarak vadesine göre yüzde 2'ye kadar çıkan erken kapatma cezası ödetiliyor. Ancak son zamanlarda kimi bankalar bu ücret kalemlerine bir yenisini daha eklemiş durumda. O da komisyon ücreti. Yapılandırma için başvurulan kredinin ödenmemiş kalan kısmı üzerinden alınan yüzde 1'lik ücretin hiç bir şekilde yasal dayanağı KARARLAR VARÖyle ki söz konusu ücrete ilişkin bir de emsal mahkeme kararları bulunuyor. Vatandaşın lehine olan kararda komisyon ücreti diye bir ücretin banka tarafından kredi yapılandırması esnasında tüketiciden alınamayacağı vurgulanırken bu karar ise şu ifadelerle destekleniyor"Bankayı yeniden yapılandırmaya zorlamak yasal olarak mümkün olmamakla birlikte banka kendi inisiyatifiyle yapılandırmayı kabul ettiğine göre tüketiciye yapılandırma ile ilgili faiz oranını her şey dahil olmak üzere net biçimde ve kalan süre için ödenecek taksit tutarını bildirerek yapmak zorundadır. Borç yapılandırmasını kabul eden bankanın erken ödeme komisyonu adı altında ve plan değişikliği adı altında yeniden ücret talep etmesi usul ve yasaya aykırıdır.''TÜKETİCİYE İADESİNE KARAR VERDİAncak mahkemenin bu yöndeki kararına rağmen kimi bankalar bu tutumundan bir türlü vazgeçmiyor. Son olarak bir vatandaş konut kredisi faiz oranlarının 0,99'a düşmesinin ardından yapılandırdığı kredisi içinde kendisinden alınan söz konusu haksız ücreti bağlı bulunduğu Tüketici Hakem Heyeti'ne taşıdı. Heyet yaptığı inceleme sonrası krediye muhatap bankayı haksız buldu. Kararda kredi yapılandırması işleminde yüzde 1 olarak yansıtılan ve 1141 TL'ye tekabül eden ücretin vatandaşa iade edilmesi VE ERKEN ÖDEME TAZMİNATI ALAMAZYeni Şafak'ta yer alan habere göre, Tüketiciyi Koruma Derneği TÜKODER Başkanı Aziz Koçal, bankaların kredi yapılandırmalarında her hangi bir ücret almasının yasal olmadığını vurgulayarak, ''Tüketici yeni bir kredi kullanmıyor, sadece ödeme planını değiştiriyor. Dolayısı ile bankaya bir maliyet söz konusu değil, ödeme planının değiştirilmesi nedeniyle vade uzadığından alacağı faiz yükseliyor. Bir işlem nedeniyle hem faiz hem komisyon alınması hakkaniyet ölçüsü olamaz. Bankalar tüketiciden giden yeniden yapılandırma taleplerini yapmak zorunda değildir. Ancak yapar ise de komisyon veya erken ödeme tazminatı adı altında ödemeler alamaz.'' ZENGİNLEŞME!Bazı bankaların tüketiciden gelen yeniden yapılandırma taleplerini kabul edip yeni kredi kullandırarak, erken ödeme tazminatı da aldığı, eski krediyi kapattırıp yeni kredi tahsis ettirerek ondan da komisyon aldıkları yönünde şikayetlerin geldiğini ve bunların yasal dayanağının olmadığını dile getiren Koçal, ''Tüketicinin yeniden yapılandırma taleplerini kabul eden banka kalan mevcut ana paraya talep edilen vadeye göre faiz hesaplayarak yeniden yapılandırabilir, talep doğrultusunda uzatabilir veya kısaltabilir. Bu işlemler için bir bedelin yasal dayanağı olmadığı gibi sebepsiz zenginleşmedir'' diye VARSA TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİNE BAŞVURSUNKonu ile ilgili tüketicinin yeni bir kredi kullanmadığı, sadece ödeme planını değiştirdiği, bankaya ekstra bir maliyet getirmediği, bu nedenle de bu işlemin karşılığı olamayacağı yönünde bazı Yargıtay kararlarının da mevcut olduğunun altını çizen Koçal, ''Konut kredileri ve diğer tüketici kredilerinde yeniden yapılandırma nedeniyle alınmış olan komisyon veya erken ödeme tazminatları ödeyen vatandaşlarımız var ise Tüketici Hakem Heyetlerine başvurabilirler.'' dedi. Ekonomi Güncel Haberler
Tüketici mahkemesi, yeniden yapılandırma talebini kabul eden bankanın “masraf ve komisyon talebinin usul ve yasaya uygun olmadığı” gerekçesiyle, dava açan vatandaşın bankaya ödediği paranın iadesini bilgiye göre, bir bankadan 60 ay vade ile 130 bin lira konut kredisi kullanan bir vatandaş kredi faiz oranlarının düşüşünden yararlanmak üzere kredinin yeniden yapılandırılmasını talep etti. Bankanın yüzde 2 erken ödeme ücreti ve ödeme planı değişiklik ücreti olmak üzere toplam 1930 lira aldığını belirten vatandaş, söz konusu paranın iadesi için tüketici hakem heyetine başvurdu. Tüketici hakem heyeti bu talebi reddetti. Bunun üzerine kredi kullanan vatandaş, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının iptali ve ödediği 1930 liranın iadesi için Ankara 7. Tüketici Mahkemesi'nde dava davayı kabul ederek, Ankara İl Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının iptalini ve konut kredisi kullanan vatandaşın yeniden yapılandırmada ödediği 1930 liranın vatandaşa ödenmesine karar verdi. Mahkemenin gerekçeli kararında, konut kredisi sözleşmesi, ödeme planı, yapılandırma sırasında alınan komisyon ve masraf miktarı konusunda taraflar arasında ihtilaf olmadığı, uyuşmazlığın alınan tüketici kredisi nedeniyle faizlerdeki düşme nedeniyle banka tarafından yapılan yapılandırma işleminde masraf ve komisyon istenip istenemeyeceği konusunda olduğu sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un ilgili maddesine göre, satıcı ve sağlayıcının tüketici ile müzakere etmeden tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kurallarına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşullarının haksız şart sayılacağı hatırlatılan gerekçede, “Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup, bilirkişi kurulu raporlarında, taraflar arasında 27 Eylül 2007 tarihli Konut Kredi sözleşmesi imzalandığını, aylık faiz, 60 ay vade 130 bin lira kredi kullanıldığını, taksit miktarının 3 bin 117 lira olduğunu, 30 aylık ödemeden sonra faiz oranının yüzde 0,89 oranına indirilerek ödeme konusunda tarafların anlaştıklarını, faiz oranının sabit olarak belirlendiğini, konut finansman kuruluşu tarafından erken ödeme ücreti talep edilebileceğini, banka uygulamasının yerinde olduğunu bildirmişlerdir. Bilirkişi raporu, dosya kapsamı ve delil durumuna uygun bulunmuş olup, teknik değerlendirmeleri mahkememizce kabul edilmiş ancak, hukuki nitelendirmeye yönelik sonuç bölümüne itibar edilmemiştir” denildi.“KANUNA GÖRE, ERKEN ÖDEMEDE ÜCRET TALEP EDİLEBİLİR. MEVCUT OLAYDA ERKEN ÖDEME YOK”4077 sayılı kanunun ilgili hükmüne göre, “faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde bir veya birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması halinde konut finansman kurulunun erken ödeme ücreti talep edebileceği, erken ödeme ücretinin yüzde 2 oranını geçemeyeceği, kredi taksitlerinin vadesinden önce erken ödenmesi ya da borcun tümüyle ödenmesi halinde bankanın yüzde 2 oranını aşmayacak şekilde erken ödeme ücreti talep edebileceği” ifade bu oranı azami miktarda kullanabilmesi için bunun haklı gerekçesini tüketiciye bildirmesinin zorunlu olduğu belirtilen gerekçede, “mevcut olayda erken ödeme olduğunun kabul edilemeyeceği, yapılan işlemin piyasada faiz oranlarının düşüşü ile birlikte bankalar arasındaki rekabet ile birlikte bankaların faiz oranında kendiliğinden ve talep üzerine yaptıkları indirimler” olduğu kaydedildi.“Sözleşme yapılıp taksitler ödenmeye başlandıktan sonra faizlerdeki düşüş nedeniyle bankayı yapılandırmaya zorlamanın hukuken mümkün olmadığı” belirtilen gerekçede, serbest piyasa koşulları dikkate alındığında kredi kullanan tarafın krediyi tümüyle kapatarak başka bir bankadan daha uygun şartlarda kredi alabileceği düşünüldüğünde bankaların yoğun şekilde “yapılandırma” adı altında yeni bir uygulama geliştirdiklerinin görüldüğü Kanununun tüketicilere sağladığı en önemli haklardan birinin bilgilendirme ve aydınlatılma hakkı olduğuna işaret edilen gerekçede, bu kapsamda bankaların kredi verdiklerinde masraf, komisyon ve diğer tüm giderler dahil olmak üzere çekilecek kredi tutarı, taksit miktarı ve sabit aylık ödeme yaparak bunu tüketiciye bildirmek durumunda oldukları belirtildi. Piyasa koşullarında yoğun rekabet nedeniyle, bankaların mümkün olduğu kadar düşük oranda faiz ilanları yaptıkları, daha sonra masraf ve komisyon adı altında aldıkları ücretlerle faiz oranını dolaylı şekilde artırdıkları anlatılan gerekçede, “tüketici mevzuatı yönüyle bu durumun kabulünün mümkün olmadığı” vurgulandı.“YAPILANDIRMAYI KABUL EDEN BANKANIN YENİDEN ÜCRET TALEBİ USUL VE YASAYA AYKIRI”Gerekçeli kararda şöyle denildi“Somut olayda bankayı yeniden yapılandırmaya zorlamak yasal olarak mümkün olmamakla birlikte banka kendi inisiyatifiyle yapılandırmayı kabul ettiğine göre tüketiciye yapılandırma ile ilgili faiz oranını herşey dahil olmak üzere net biçimde ve kalan süre için ödenecek taksit tutarını bildirerek yapmak zorundadır. Borç yapılandırmasını kabul eden bankanın erken ödeme komisyonu adı altında ve plan değişikliği adı altında yeniden ücret talep etmesi usul ve yasaya içerisinde toplanan tüm deliller, Hakem Heyeti kararı, Konut Kredisi Sözleşmesi, ödeme planı, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, faiz oranlarındaki düşüş nedeniyle bankanın yeniden yapılandırma talebini kabul ettiği, bu nedenle masraf, komisyon adı altında ücret talep etmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, aksi halin haksız şart niteliğinde olacağı, yapılandırmanın tümüyle bankanın inisiyatifinde olduğu, bu işlem kabul edildiğinden ayrıca masraf ve komisyon talebinin usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından, davanın kabulüne, hakem heyet kararının iptaline, dava konusu 1930 liranın davalıdan tahsiline, davacı tarafa ödenmesine karar vermek gerekmiştir.”Mahkeme, ayrıca, dava açan vatandaşın ödediği 550 lira vekalet ücreti ile dava açma, bilirkişi ücreti gibi toplam 322 liralık yargılamada giderinin de davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesini kararlaştırdı.
Bankalar konut kredisi yeniden yapılandırma işlemi için tüketiciden bazı masrafların tahsili talep edebiliyor. İşte, konut kredisi yeniden yapılandırma yargıtay kararı! Konut kredisi yeniden yapılandırma yargıtay kararı!Konut kredisi yapılandırma başka bir deyişle refinansman olarak karşımıza çıkıyor. Faizler düştüğünde tüketici düşük faizden kredisine devam etmek isteyebiliyor. Bu durumda tüketicinin ödemekte olduğu kredi borcu kapatılıyor, düşük faizden yeni bir kredi açılıyor. Bu işleme refinansman ya da yeniden yapılandırma deniyor. Yeniden yapılandırma için tüketiciden bazı masraflar talep edilebiliyor. İşte, konut kredisi yeniden yapılandırma yargıtay kararı!Bankanın Yeniden Yapılandırma Kararına İtiraza İlişkin Yargıtay Kararı... ASLİYE HUKUK TÜKETİCİ MAHKEMESİK A R A RESAS NO 2012 / 448KARAR NO 2012 / 619DAVA YAPILANDIRMA BEDELİNİN İADESİDAVA TARİHİ 08/08/2012KARAR TARİHİ 05/12/2012YAZIM TARİHİ 31/12/2012Davacı vekili tarafından açılan yapılandırma bedelinin iadesi davasının yargılaması sonucundaTÜRK MİLLETİ ADINAGEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜİDDİA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, faizlerin düşmesi üzerine krediyi iki kez yeniden yapılandırdığını ancak bu işlemler sırasında yeniden yapılandırma bedeli adı altında toplam TL kesinti yapıldığını, bunun 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkkındaki Kanun hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürerek anıla miktarın yasal faizi ile birlikte iadesini talep Davalı vekili havale tarihli cevap dilkeçesinde özetle; sözleşmenin 14’üncü ve 18’inci maddelerinde davaya konu kesintinin yapılacağının hükme bağlandığını, davacının sözleşmede imzası bulunduğunu, koşulları müzakere ettiğini, bu nedenle haksız şarttan söz edilemeyeceğini, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 144’üncü ve TTK’nin 22’inci maddeleri uyarınca bankanın davaya konu kesintileri yapma hakkı bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep Taraflar arasında akdedilen konut kredisi sözleşmesi ile sözleşme öncesi bilgi formu celp Taraflar arasında tarihsiz, 144 ay vadeli, TL bedelli konut kredisi sözleşmesi imzalandığı, bilahare faizlerin düşmesi nedeniyle davacının ve tarihli talepleri ile kalan kredi borcunun yeniden yapılandırıldığı, davalı bankanın “konut bedeli” adı altında tarihinde TL, “yapılandırma bedeli” adı altına tarihinde TL kesinti yaptığı, davanın, kesinti toplamı TL’nin iadesine ilişkin olduğu sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 10’uncu maddesine, 5582 SK’nin 24’üncü maddesi ile eklenen, “Konut Finansman Sözleşmeleri” başlıklı B fıkrasına göre konut finansmanı kuruluşları, tüketicilere sözleşme öncesinde kredi veya finansal kiralama işlemleri ile ilgili genel bilgiler vermek ve tüketiciye teklif ettikleri kredi veya finansal kiralama sözleşmesinin koşullarını içeren Sözleşme Öncesi Bilgi Formu vermek zorundadır. Sözleşme Öncesi Bilgi Formunun tüketiciye verilmesini takip eden bir iş günü geçmeden imzalanan sözleşmenin geçersizdir. Bilgi formunun 10/07/2008 tarihinde imzalanmış, kredi sözleşmesine ise tarih atılmamış olması karşısında bu kurala riayet edilip edilmediği SK’nin 10/B maddesinin 13’üncü bendine göre, tüketici, konut finansmanı kuruluşuna borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda bir ya da birden çok ödemeyi vadesinden önce yapabilir. Her iki durumda da konut finansmanı kuruluşu, vadesinden önce ödenen taksitler için gerekli faiz indirimini yapmakla yükümlüdür. 14’üncü bende göre de, faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, sözleşmede yer verilmek suretiyle, bir ya da birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması durumunda konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilebilir. Erken ödeme ücreti gerekli faiz indirimi yapılarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen tutarın % 2’sini davada; TL, davacıdan, kredinin iki kez yeniden yapılandırılması nedeniyle “konut yapılandırma” ve “yapılandırma bedeli” olarak alınmıştır. Lakin 4077 SK’de borç yapılandırmadan söz edilmemektedir. Borç yapılandırma, 29 Eylül 2007 tarih ve 26658 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Konut Finansmanı Kapsamındaki Kredilerin Yeniden Finansmanına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte düzenlenmiştir. Anılan yönetmelikte, borç yapılandırma halinde komisyon alınacağına ilişkin bir hüküm başka, yönetmeliğin 7’nci maddesine göre konut finansmanı sözleşmesinde yeniden finansman kapsamında yapılacak değişikliklerde tüketicinin yazılı izni alınır. 6’ncı maddeye göre ise 7’nci maddede belirtilen yazılı onay alınmadan önce, konut finansmanı kuruluşunca, yeniden finansman amacıyla konut finansmanı sözleşmesinde yapılan değişikliklerin tüketiciye nasıl yansıyacağına ilişkin karşılaştırmalı bilgi, tüketiciye yazılı olarak verilir. Davacıya verilen bilgi formunda konutun ne tapu bilgilerine ne de aylık geri ödeme tutarına yer SK’nun tüketicilere sağladığı en önemli haklardan biri bilgilendirme ve aydınlatılma hakkıdır. Bu kapsamda banka, kredi verdiğinde masraf, komisyon ve diğer tüm giderler dâhil olmak üzere çekilecek kredi tutarı, taksit miktarı, faiz oranı ve sabit aylık ödemeyi tüketiciye bildirmek durumundadır. Sözleşme yapılıp taksitler ödenmeye başlandıktan sonra faizlerdeki düşüş nedeniyle bankayı yapılandırmaya zorlamak hukuken mümkün değil ise de; serbest piyasa koşulları ve bankalar arası rekabet dikkate alındığında, kredi kullanan, krediyi tümüyle kapatarak başka bir bankadan daha uygun şartlarda kredi alabileceği için “yapılandırma” adı altında yeni bir uygulama gelişmiştir. Bankalar, mümkün olduğu kadar düşük oranda faiz ilanları yapmakta, daha sonra “masraf ve komisyon” veya “yapılandırma bedeli” adı altında aldıkları ücretlerle faiz oranını dolaylı şekilde artırmaktadırlar. Eldeki davada, davalı banka, toplam TL’lik kesintileri “konut yapılandırma” ve “yapılandırma bedeli” olarak belirtmiştir. Bilgi formunun 10’uncu maddesinde “Masraf ve Giderler” ve sözleşmenin 6’ncı maddesinde “Vergi ve Masraflar” başlıkları altında bazı hususlara yer verilmiş ise de, kredinin yeniden yapılandırılması halinde yapılandırma bedeli alınacağına ilişkin hüküm bulunmamaktadır. Dolayısıyla yapılan kesintilerin sözleşmede dayanağı yoktur. Davalı banka, davacı tüketiciye, kesintinin mahiyetini ve yasal dayanağını net şekilde bildirmekle yükümlüdür. Kredi sözleşmesi ve bilgi formunun bu bilgileri içerdiğinden söz edilemez. Bu nedenle davalı bankanın, “konut yapılandırma” ve “yapılandırma bedeli” adı altında kesintisi yapması yasaya aykırıdır. Aksi durum haksız noktada haksız şart kavramı üzerinde durmak gerekir. 4077 SK’nin, 4822 SK değişik 6’ncı maddesi ile sözleşmelerdeki haksız şart düzenlenmiş ve “Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı, değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir. 6/ A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/ A, 10, 10 / A ve 11/ A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir …” hükmü, yine 4077 SK’nin 6 ve 31’inci maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7’nci maddesinde “Satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartlar batıldır” hükmü arasında akdedilen kredi sözleşmesi davalı banka tarafından matbu, standart olarak hazırlanıp boş olan bazı kısımların rakam, isim ve adres yazılarak doldurulmuştur. Öenmli bilgilerin yazılması gereken bazı kısımlar hiç doldurulmamıştır. Sözleşmede borç yapılandırmadan ya da yapılandırma bedeli adı altında kesinti yapılacağından söz edilmemektedir. Dolayısıyla tüketici aleyhine olan ve tüketiciyi “konut yapılandırma” ve “yapılandırma bedeli” şeklinde külfete sokan bir sözleşme hükmünün varlığı ve bu hükmün tüketici ile ayrıca müzakere edilerek kararlaştırıldığı ispat edilememiştir. Yapılandırma taleplerinin davacıdan geldiği ileri sürülebilir ise de; yüksek oranlı faiz indirimi fırsatlarını kaçırmamak için bankanın şart koşmasıyla davacının banka tarafından önceden hazırlanan belgeleri imzalamak ve meblağları ödemek zorunda kaldığı kabul edilmelidir. Başka bir deyişle, tüketici, faiz düşüşü nedeniyle elde edeceği kazancın, kesilecek konut yapılandırma bedelinden fazla olması nedeniyle kesintiye katlanmak durumunda kalmaktadır. Kimse, bu fırsatı kaçırmak istemez. Faiz indirimi nedeniyle zarara uğrayan bankanın, bu zararını, davaya konu meblağları tahsil ederek kapatmak niyetinde olduğu anlaşılmaktadır. Mahkememizce benzer konuda açılan davada verilen karar 2012/250 esas, 2012/410 karar, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 01/11/2012 tarih, 2012/23857 esas ve 2012/2441 karar sayılı ilamı ile olarak; kredinin yeniden yapılandırılması sırasında sözleşmede yer almayan şekilde konut yapılandırma bedeli adı altında davacıdan iki kez masraf tahsil edilmesi yasaya uygun düşmediği için davanın kabulüne karar vekili, kesintilerin yapıldığı tarihten itibaren faiz işletilmesini talep etmiş ise de; muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur. Davalının dava açılmadan önce temerrüde düşürülebilmesi için ya usulüne uygun ihtarname keşide edilmeli veya davalı hakkında icra takibinde bulunulmalıdır. Davalıya dava açılmadan önce ihtarname gönderildiğine ya da hakkında icra takibinde bulunulduğuna dair bir iddia ve delil yoktur. Bu durumda davalının açılan iş bu dava ile temerrüde düştüğünün kabulü ve faize dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm Ü K Ü M Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzereDAVANIN KABULÜ ile TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Davalı banka harçtan muaf olmadığından kıyasen Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, E2005/6536, K2005/7961, T13/07/2005 kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 175,71 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine AAÜT m 12/2,Davacı tarafından yapılan 53,30 TL 35,00 TL 7 tebligat, 15,00 TL müzekkere posta, 3,30 TL vekalet harcı yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu ve usulen anlatıldı. 05/12/2012Konut kredisi yeniden yapılandırma ücreti iadesi dilekçesi!Öznur YASLI/
Konut Kredisi Masrafları YARGITAY Dairesi Esas 2010/11726 Karar 2011/1870 Karar Tarihi Dava ve Karar Taraflar arasındaki hakem kurulu kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü Sonuç Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde görülmemesine göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, gününde oybirliği ile karar verildi. YEREL MAHKEME İLAMI ISPARTA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA ESAS NO 2010/48 KARAR NO 2010/118 DAVA Tüketicinin Hakem Kurulu Kararına İtirazı DAVA TARİHİ 23/02/2010 KARAR TARİHİ 10/06/2010 Mahkememizde görülmekte bulunan Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, TALEP Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesi ile davalının müvekkili Isparta Ziraat Bankası Şube Müdürlüğünden 22/04/2008 tarihinde 60 ay vadeli olarak %1,30 faiz oranı üzerinden kullanmış olduğu TL limitli konut kredisi sözleşmesi imzaladıklarım bu kredinin davalı tarafından 25/11/2009 tarihinde Türkiye Vakıflar Bankası Eğirdir Şubesine refinansman edilerek kapatıldığını davalı kredi kullanımı esnasında alınan komisyon ekpertiz ücreti, hayat sigortası, DASK ve konut sigorta bedelleri ile kapama esnasında alınan %2 erken kapama cezasının iade edilmesi için Isparta Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığına dilekçe verdiğini hakem heyeti başkanlığının 26/01/2010 tarih 22 sayılı karan ile davalının %2 erken ödeme tutarı olan 870,00 TL bedelin iadesi talebinin reddine, tüketiciden komisyon ve masraf adı altında alınan TL bedelin ise davalıya iadesine karar verildiğini bu kararın haksız olduğunu, bu nedenlerle Isparta Tüketici Hakem Heyeti Kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş delillerini bildirmiştir. B CEVAP Davalı verdiği cevap dilekçesini tekrar ile açılan davanın yerinde olmadığını davanın reddine karar verilmesini istemiştir. C- KANITLAR Bu dosyada kanıt olarak tarafların karşılıklı beyanları, Konut Kredi sözleşmesi, yapılandırma kararı mevcuttur. D- DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava davacı vekili tarafından davalı hakkında açılmış olan hakem heyeti kararına itiraz davasından ibaret bulunmaktadır. Davacı davasını kanıtlayamamıştır. Tüm dosya kapsamı göz önüne alındığında getirtilip incelenen Ziraat Bankası Isparta Şubesine ait sabit faizli konut finansmanı kredi sözleşmesinde davacı ile davalı bankanın 22/04/2008 tarihinde sözleşme imzalayıp davacıya 60 ay vadeli aylık %1,30 faiz oranlı TL limitli konut kredi kullandırıldığı konularında taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Tüm dosya kapsamı göz önüne alındığında getirtilip incelenen Isparta Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 26/01/2010 tarihli 2009/154912-22 sayılı dosyasında davalı tarafından davacı hakkında alınan konut kredisinden kaynaklanan TL masrafın iadesi için şikayette bulunduğu Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının tarihli ve 22 sayılı kararında ise davalının ödediği TL bedelin kendisine iadesine 870,00 TL bedel iadesi talebinin ise reddine karar verildiği görülmüştür. Dosya içerisinde bulunan taraflar arasında imzalanan konut kredisi sözleşmesinin 2. maddesinde müşterinin ödeyeceği toplam borç tutarı belirtilmiş olup dosya masrafı adı altında tüketiciden herhangi bir masraf alınacağına dair hüküm bulunmamaktadır. Davacı banka taraflar arasında imzalanan tüketici kredisi sözleşmesinden dosya masrafı adı altında herhangi bir masraf alınması yolunda hüküm bulunmadığı halde tüketiciden TL dosya masrafı talep ettiği ve bu paranın tüketiciden tahsil edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki sözleşmede bu paranın alınmasına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığına göre Isparta Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin tüketicinin talebini kabul ederek dosya masrafı adı altında alınan paranın tüketiciye iade etmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu durumda tüketicinin hakem heyeti kararını icra takibine koyarak takip yapmasında da hukuka aykırı bir yönün bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Hüküm Yukarıda açıklanıldığı üzere; 1- Davanın REDDİNE, 2- Harç alınmasına yer olmadığına, 3- Yapılan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına, Dair, davacı vekili ile davalının yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup
konut kredisi yapılandırma mahkeme kararı