Su ayak izi bileşenleri. Dünyada toplam su miktarının %97,5’i okyanuslar ve denizlerde bulunur. Dünya üzerindeki tatlı su miktarı ise %2,5’tir. Tatlı suyun %68,7’si buzullarda, %30,1’i yer altı sularında, %0,8’i buzulların altındaki donmuş toprak tabakasında ve %0,4’ü yüzey sularında ve atmosferde bulunmaktadır. Yer kabuğu üzerindeki büyük kara parçaları nedir? Dünya üzerinde büyük kara parçaları bulunur bu kara parçalarına kıta ismi verilir. Dünya üzerinde 7 kıta bulunur. Bu kıtalar Asya, Avrupa, Güney Amerika, Kuzey Amerika, Afrika, Antarktika, Okyanusya (Avustralya) olarak yer almaktadır. Dünya üzerindeki kıtalar arasında Dünyaüzerindeki büyük kara parçalarına ne denir? A) kıta B) yer kabuğu. C) kara D) çekirdek . 19. Yerkabuğundaki, kırılma, kayma, çökme ve içten itmelerle meydana gelen sarsıntılar ne denir? Isınan suyun yeniden kaynağa deşarj edilmesi sonucunda suların ısınıyor olması su kirliliğine örnektir. 8- İnsanlar üzerindeki etkisi: Fosil yakıtların zararları arasında en önemli olan etkenlerden bir tanesi de insanlar üzerindeki etkilerdir. Fosil yakıtların yanması ile birlikte yayılan gazlar ve fosil parçacıkları Dünyaüzerindeki büyük kara parçalarına kıta diyoruz. Dünya’mızda altı kıta bulunmaktadır. Kıtalar arasında kalan büyük su kütlelerine okyanus diyoruz. Dünya üzerinde üç okyanus bulunmaktadır. Hava Katmanı − Atmosfer Uzayda ve diğer gezegenlerde hava yoktur. Bu yüzden diğer gezegenlerde canlı yaúayamaz. Fast Money. Konu Dünya ya su nereden geldi yada nasıl oluştu? Okunma sayısı 8918 defa 0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte. Eylül 08, 2014, 104256 ös Bu konu hakkında bir kaç teori var. Bazılarından kısaca sözedelim belki konuyu genişletecek daha fazla bilgi ile katkı sunacak arkadaşlar yıl önce dünyamıza çarpan meteorların bünyesinde kristal halde suyun hazır bulunduğu ve okyanusların oluşumunun buna dayandığı biçiminde. Bir başka fikir milyarlarca yıl evel dünyamızı çok büyük bir su kütlesinin sararak soğutup daha sonra bol miktarda suyu dünyanın kütle çekim gücü oranında bırakıp ayrıldığı su dışarıdan hazır olarak mı geldi? Yoksa Dünya nın oluşum sürecinde gerçekleşen bazı reaksiyonların ürünümüdür? Kayıtlı Bir noktadan sonsuz doğru geçer. İki noktadan ise bir doğru geçer. Senin koordinatlarını diğer noktalarla çizdiğin doğrular belirler. Eylül 09, 2014, 110206 ösYanıtla 1 Bu konu hakkında izlemeye değer bir video Kayıtlı Bir noktadan sonsuz doğru geçer. İki noktadan ise bir doğru geçer. Senin koordinatlarını diğer noktalarla çizdiğin doğrular belirler. Eylül 10, 2014, 051139 ööYanıtla 2 Bir belgeselde dünyadaki volkanik patlamaların neticesinde oluşan bulutların atmosferi tamamen kapladığı bu yüzden güneş ışığı alamadığı ve yeryüzünün donduğunu ardından bulutların dağılmasıyla gelen güneşin buzları erittiği ve tüm dünyanın okyanus halini aldığını izlemiştim. Kayıtlı Eylül 10, 2014, 035115 ösYanıtla 3 Sayın Gezdirici teşekkürler ... Kayıtlı audi-vide-tace dinle-gör sus Eylül 10, 2014, 103119 ösYanıtla 4 Sayın Gezdirici bu soruyu sormuş ama sanırım forumda bu sorunun yanıtını bulamaz...En sonda söyleyeceğimi başta söyleyecek olursam bu sorunun yanıtı henüz tam olarak verilmiş değil...Kısa belgeselde de anlatıldığı üzere yaşamın suda başlaması bilinen bir olgu ve suyun meteorlar tarafından taşınması da yaygın bir görüş ama yine de resmin tamamını burada yapacağım açıklama sorunun yanıtı olamayacak ama belki parçaları birleştirmede merak edenler için yardımcı olabilir...Hidrojen evrende en yaygın bulunan elementtir. Bu nedenle evrenin her köşesinde su bulunma olasılığı vardır. Özellikle 2000 yılından sonra Dünya dışında da suyun bol miktarda bulunduğu anlaşıldı. Evrende nereye bakarsak bakalım göktaşları, meteorlar ve başka gezegenlerde kolaylıkla suyun varlığı tespit edilebiliyor. O zaman Dünya üzerinde su bulunması bizim gezegenimizi bu yönüyle özel kılmıyor. Su ancak atmosferik basınca ve sıcaklığa bağlı olarak sıvı halde bulunabilir. Çok uzağa gitmemize gerek yok. Jüpiter'in uydusu Europa'da bol miktarda su bulunuyor. Yüzeyi buzla kaplı altında ise koca bir okyanus var...Aynı şekilde Ay ve Mars'ta da su sıfır basınca sahip uzayda ya katı ya da gaz halinde bulunabilir. Sıvı halde bulunamaz. Son yıllarda yapılan gözlemler ile meteor ve astroitlerde su bulunduğu saptanmıştır. Suyun sıvı halde bulunabilmesi için meteor ve astroitlerin oldukça büyük kütlelere sahip olması gerekir. Eğer güneşten yeterince uzakta iseler bu olasılık daha da büyük bir astroid saldırısı olmuş ise bu ne zaman ve nasıl olmuştur? Astronomi ile ilgilenenler Neptün'ün ötesinde binlerce gök cisminin bulunduğu "Kuiper Kuşağı"nı bilirler. Oldukça tartışmalı bir konudur bu. Olasılıkla buradaki gök cisimleri önceden var olan iki gezegenin çarpışmasından arta kalan parçalar olabileceği gibi, sarmal hareketle gezegen oluşumuna dahil olamamış artık materyalde olabilir. Burada bir çok su içeren astroid keşfedilmiştir. Belki de çok önceleri bunlarla Dünya arasında ilişki olmuştu...Günümüzde Dünya'nın oluşumundan sonra oluşan ilk kara parçalar milyar yaşına kadar milyartartışmalı izlenebilmektedir. Zaten bilinen ilk canlılar milyar yaşındadır. Fotosentez ise çok sonraları yaklaşık milyar yıl önce başlamıştır. Buradan anlaşılacağı üzere ilk canlıların tamamı denizlerde yaşamaktaydı. Çünkü fotosentez olmadığından oksijen olmayan bir atmosferde ozon tabakası da oluşamayacağı için kara canlıları görülmemektedir. milyar yıl önce Dünya yüzeyi okyanuslarla kaplıydı. Su çok daha öncesinde var olmalı. Bilimsel amaçlı yapılan en derin sondaj olan"Kola" sondajında yerin 11 km altında bol miktarda su bulunmuştur. Aslında bu serbest bir su değildir. Kayaların içinde bulunan minerallerin büyük basınç altında çözülmesi ile oluşmuştur. Zaten levha hareketleri ile bu su bağlantılıdır. Su bazalt gibi volkanik kayaçların erime sıcaklığını düşürür. Böylece levhalar daha kolay hareket eder. Sonuç olarak eğer su Dünya'ya en azından bir kısmı astroid veya meteor bombardımanı ile gelmiş ise bu milyar ile 4 milyar yıl aralığında olmalı. Dünya'dan koptuğu düşünülen Ay ile Dünya'nın yaşı aynıdır. O zaman bombardıman çok erken bir evrede olmuş olmalı. Benim kişisel görüşüm Dünya var olurken zaten suyun da var olduğu yönünde. En azından hidrojen ve oksijene bağlı olarak. Günümüzde magma kökenli suya "Jüvenil su" denir. Yani volkanik faaliyetler sırasında atmosfere bol miktarda su da çıkar. Bu su elbette levha hareketleri sırasında eriyen kara parçalarına aittir. Buradan çıkan sonuç kayaçların mineral oluşumda suyun da etkisinin olduğudur. Bu bağlamda su en baştan beri en azında levhaların hareketi sırasında var olmalı... Suyun en eski zamanlardan itibaren var olma olasılığı yüksektir. Bir kımının kozmik gök cisimleri ile gelme olasılığı da vardır. Bu soru şu an için yanıtlanmayı Son Düzenleme Eylül 10, 2014, 104258 ös Gönderen asimov » Kayıtlı Özgürlük zeka demektir, sevgi demektir. Özgürlük sömürmeme, yetkeye boyun eğmeme demektir. Özgürlük olağanüstü erdem Krishnamurti Kasım 21, 2014, 100218 ösYanıtla 5 Bence Su dünyaya sonradan bir şekilde gelmiştir ve yaşamda su ile birlikte gelmiştir. Su dünyaya çarpan cisimlerle gelmiş olabileceği gibi uzayda tıpkı kuyruklu yıldızlar gibi gezen, su ve belki beraberinde atmosferi oluşturan tüm gazları, yaşamın nüvelerini de ihtiva eden dev bir kütle, belki yıllarca dünyayı içinde tutmuş olabilir. Ayrıca dünyamız bu kütle yüzünden hızla soğurken oluşan ısıl şoklar karmaşık yer şekillerini dağları, çatlakları, Fay hatlarını oluşturmuş olabilir. Yeterince soğuyan dünya yüzeyinde çok miktarda okyanuslar,aradenizler, göller, buzullar, nehirler ve bulutlardaki yani dünyadaki tüm su kadar çok miktarda suyu, atmosferdeki gazların çoğunu üzerinde tutabilecek ısı dengesine kavuşmuş olabilir. Bu koşullara en uygun mikro organizmalarda bu günki canlı türlerini oluşturmak üzere evrim sürecine başlamış gezinen böyle dev su kütlesi kimbilir ne kadar çok gezegeni ziyaret etmiş olabilir? Belki her temas ettiği yerden bazı organizmaları alırken kimilerini de bırakmıştır ve kimbilir. Dünya da ki canlı türlerin kökeni ayrı ayrı gezegenlere ait bile olabilir. Yani adeta dünyamızı bir dişinin yumurtası gibi düşünebilirsek kimbilir belki böyle devasa bir su buharı ve değişik gazlardan oluşan kütle tarafından adeta döllenme benzeri bir şey yaşadığını bu bir varsayım yada hipotez bile olamayacak kadar somut bilimsel veri içermeyen sadece bir daha önce düşünülüp olabilirliği ile ilgili deneyler yapılmış olabilir. Ben sadece konuya zenginlik kazandırmak istedim. Son Düzenleme Kasım 21, 2014, 100511 ös Gönderen Gezdirici » Kayıtlı Bir noktadan sonsuz doğru geçer. İki noktadan ise bir doğru geçer. Senin koordinatlarını diğer noktalarla çizdiğin doğrular belirler. Kasım 22, 2014, 074916 ööYanıtla 6 Sayın Gezdirici buradaki ilk tümcesinde "laşamda su ile birlikte gelmiştir." derken "yaşam da su ile birlikte gelmiştir." demek mi istiyor acaba?. Burada dilimizdeki şu "de hali" ekinin yanlış kullanımı anlamı çok Gezdirnici bu konuya "Bence..." diye başlamış. Bu bilimsel bir konudur. Bunun bencesi olamaz. Sayın Gezdirici birtakım fantastik hayaller peyinde koşup durmuş. Bilim kurgu elbette geçerlidir ama geçmiş için değil, gelecek için söz konusu olabilir. Bu konuda elbette belirsizlikler olacaktır. Ancak bunlar bilimsel verilerin üzerine oturtulmalıdır. Dediği gibi, söylemiş oldukları bir varsayım olamayacak denli bilimsellik içermeyen tasarımlardan oluşuyor. İnsanın bilmediği konularda bilirmiş gibi birtakım görüşler ileri sürerek, bir tür kirlilik oluşturmasının ne gibi bir amacı olabilir ki?... Bunların buraya yazılması Forumun arşivini doldurmaktan başka ne işe yarıyor ki?Pardon, bir işe yarayabilir... Sayın Gezdirici bu gezdirişini Forumun Edebiyat ya da Diğer Sanatlar bölümünde bir fantastik tasarım olarak yapabilir. Orada bir işe yaramanın ötesinde değer de kazanabilir çünkü bir sanat yapıtı sayılabilir. Kayıtlı ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER. Kasım 22, 2014, 085336 ööYanıtla 7 Sayın ADAMYaşamın dünyaya çarpan göktaşları ve üzerlerinde taşıdıkları su ve onların içindeki mikro organizmalar ile birlikte gelmiş olabileceği teorisi çok eski değil. Hatta ben bunu yeni okudum. Bu nedenle buraya da düşüncemi yazarken elbette ki bilimsel çalışmalara dayanmayan bir düşünce olduğu için "bence" diye başladım. "Bence" diye başlamasaydım bu yazdıklarımın bir başka bilimsel çalışmaya ait olduğu sanrısı oluşarak kirlilik arşivini kirleten ve dolduran önceki mesajımı siler misiniz? Ayrıca görüyorum ki bu forumda bazı paylaşımlarım sizi rahatsız ediyor ve sizden paylaşımlarımın içeriği ile ilgili olmayan dışlayıcı yanıtlar alıyorum. Lütfen üyeliğimi de imlaya oldukça dikkat ettiğinize göre "laşam da" ne demektir? "fantastik hikayeler "peyinde" koşup durmak" ne demektir? bi zahmet izzah ediniz. Son Düzenleme Kasım 22, 2014, 091729 öö Gönderen Gezdirici » Kayıtlı Bir noktadan sonsuz doğru geçer. İki noktadan ise bir doğru geçer. Senin koordinatlarını diğer noktalarla çizdiğin doğrular belirler. Kasım 22, 2014, 091550 ööYanıtla 8 Klavyede el sürçmesi olmuş. Özür dilerim. "Doğrusu "yaşam da" olacak Benim klavyemde l ve y bitişik. Ancak de halinin kullanımı konusu öyle yazan diğer kişiler de benim yaptığım gibi özür dileyerek doğrusunu asal konu ise, bilim ve kurgu arasındaki çelişki ya da olmazlık. Yanıt verilecekse buna verilmeli. Kayıtlı ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER. Kasım 22, 2014, 094139 ööYanıtla 9 Benim "Yaşam da" öyle hayat boyu ara sıra yapılan hatalardan biri olabilir. Ben bu yazımdan önce bu hikayeyi gerçekten de düşünüyordum. Bir kaç gün önce okuduğum bir haberden sonra bu düşüncemi değerli bulduğum bir yerlerde paylaşmak istemiştim. Bu tür konular hakkında her yerde yazıp konuşamazsınız çünkü insanlar aklınızı yitirdiğinizi bile düşünür. Çünkü bunlar düşünülmesi normal konulardan burayı bu konu ile ilgili linklerle ve Kurgu nedir? Yine size ezber olmayan kendi cümlelerimle bilmek.....Bir şeyi bilmek için öncelikle o şey ile ilgili zihninizde bir soru oluşmalı. Bu soru bazen yaşamın zorlamasıyla bazen de farklı şekillerde oluşur. Soru oluştuktan sonra bunun yanıtını bulmak için insan oğlu çok değişik yöntemler geliştirmiştir. Örneğin Beyin fırtınası, bunlardan biridir. Bu tür forumlar bir tür beyin fırtınası çalışmasına çok elverişli örneğin. Eğer bir soru varsa buna yanıt üretmenin beyin fırtınası dışında da bir çok yöntemi vardır ancak bir matematik probleminde bunlar daha sınırlıdır ve kurgu yapma olanağı daha azdır. Çünkü bilinenler ve mantık nettir. Daha az şeyin bilindiği ve varsayımlara açık bilimsel alanlar da ise kurgu çok önemli. Bir kurgu kenarından köşesinden ispatlanmaya başlandığında daha somut bilgi haline gelir. Özellikle de ülkemizde bilimsel alanda en büyük eksiklerden birinin bu olduğunu kopyalamayla çok bilimsel gelişme buluş bir kurgu yani "gezdirme" işinin ciddiye alınmasıyla başlamıştır. Bende burada ciddiye alınacağımı umduğum için buraya samimi olarak söylemeliyim tonlarca kitap okumadım, çok şey bilmiyorum, siz dahil bu site de bir şeyler öğrenebileceğim çok insan olduğuna inanarak üye oldum. Belki biraz üslubum dan dolayı okuyanda "çok bilmiş" izlenimi yaratıyor olabilirim. Ama şu yukardaki "Bence" ile başlayan mesajım için biraz fazla alçak gönüllü olduğum dan böyle bir durum oluştuğunu düşünmeye Son Düzenleme Kasım 22, 2014, 094921 öö Gönderen Gezdirici » Kayıtlı Bir noktadan sonsuz doğru geçer. İki noktadan ise bir doğru geçer. Senin koordinatlarını diğer noktalarla çizdiğin doğrular belirler. Yaşadığımız gezegende tanık olduğumuz veya olmadığımız birçok doğal veya yapay boğazlar ve kanallar bulunuyor. Hem ekonomik yönden hem ulaşım yönünden büyük kolaylıklar sağlayan bu oluşumlar siyasi bakımdan da çok önemlidir. Boğaz; İki kara arasında kalan ve iki denizi birleştiren dar deniz parçalarına denir. Boğazlar doğal yollarla oluşmuş coğrafi özelliktir. Kanal ise, boğaz görevi gören, iki karayı insan gücünü kullanarak ayıran yapay bir oluşumdur. Dünya’da Bulunan Önemli Boğazlar İSTANBUL BOĞAZI İstanbul Boğazı, Karadeniz ile Marmara Denizi’ni birbirine bağlayan su geçidi. Genel olarak kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanır ve İstanbul şehrini Avrupa yakası ve Asya Yakası olmak üzere ikiye böler. Boğazın her iki yakasına yayılmış yerleşim bölgesine Boğaziçi adı verilir. Boğazın uzunluğu km, derinliği ise ortalama 65 metredir. Eski çağlardan beri Avrupa ile Asya arasında önemli bir güzergâh noktası durumundaki İstanbul Boğazı, coğrafi özellikleri bakımından çok stratejik öneme sahiptir. Rusya ve Hazar Denizi havzalarından çıkarılan ham petrolün büyük bir kısmı Akdeniz’e ve oradan da dünyadaki pazarlarına ulaştırılırken İstanbul Boğazı’ndan geçiyor. ÇANAKKALE BOĞAZI Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi’ni Ege Denizi’ne bağlayan boğazdır. Asya ile Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan boğazın en derin yeri 103 metredir. Boğazın en geniş yeri 7 km iken en dar yeri km’dir. Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi’ni Ege Denizi’ne bağlayan boğazdır. Asya ile Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan boğazdan her yıl en az 40 bin gemi transit geçiş yapıyor. BERİNG BOĞAZI Bering Boğazı, Asya’nın en doğu noktası ile Amerika’nın en batı noktası arasındaki boğazdır. Günümüzde Rusya ile ABD arasında coğrafi bir sınır konumunda olması ile birlikte Amerika ve Asya kıtalarının birbirine en yakın olduğu yerdir. Boğaz yaklaşık 92 km genişliğinde 40-50 m derinliğindedir. Bering Boğazı, Dünya üzerinde yer alan en tehlikeli bölgeler arasında bulunur. Söz konusu bölge tarih boyunca yüzlerce geminin sulara gömüldüğü bir alan olarak da bilinir. Bering Boğazı, Amerika Birleşik Devletleri ile Rusya arasında yer alan bir doğal geçittir. Aslında bu sular Pasifik Okyanusu’nun bir parçasıdır. Kuzeyinde Chukchi Denizi Artkia okyanusu ile güneyindeki Bering Denizini birbirine bağlar. CEBELİTARIK BOĞAZI Cebelitarık Boğazı, Akdeniz ile Atlas Okyanusu’nu birleştiren, Avrupa ile Afrika kıtalarını ayıran boğazdır. Adını Tarık bin Ziyad’dan alan boğaz, 60 km uzunluğunda ve 44 km genişliğinde, en derin yeri ise -426 m’dir. 1713 yılında resmi olarak İngiltere’ye bağlanan bu boğaz, İspanya ve İngiltere arasında sorunlara neden olmuştur. 2002 yılında bölge halklarının referandumu ile İspanya ve İngiltere arasında egemenlik paylaşımı yapılmıştır. BABÜL MENDEP BOĞAZI Bab’ül Mendep, Kızıldeniz’i Aden Körfezi’ne bağlayan boğazın adıdır. Afrika kıtası ile Asya kıtasını birbirinden ayıran Bab-ül Mendep boğazının kuzeydoğu ucunda Yemen, güney batı ucunda ise Arap dünyası ve Afrika’nın en küçük ülkelerinden biri olan Cibuti yer alıyor. Kelime anlamı olarak “hüzün kapısı” demektir. Bering Boğazı ile her yıl on binlerce ticari gemi Asya’dan Afrika’ya geçiş yapabiliyor. Zira Akdeniz ve Kızıldeniz’i Hint okyanusuna bağlayan boğaz, Ümit Burnu’nu dolaşmadan, mesafeyi dört kat kadar azaltan ve dolayısıyla ticareti kolaylaştıran stratejik bir geçiştir. HÜRMÜZ BOĞAZI Hürmüz Boğazı; Umman Körfezi ile Basra Körfezinin arasındadır. Boğazın kuzey kıyısında İran, güney kıyısında ise Umman toprakları bulunur. Genişliği kilometre kadardır. Ortadoğu petrollerinin %40’ını bu boğazdan transit geçen gemiler taşır. Hürmüz Boğazı enerji taşımacılığı açısından alternatifsizdir. Ortalama derinliği 80 metredir. MESSİNA BOĞAZI Messina Boğazı, Sicilya adasını İtalya’nın güneyindeki Calabria bölgesinden ayıran boğazdır. En dar noktasında genişliği 3,3 kilometre, en geniş yeri ise 18 km’dir. Uzunluğu 38 km.’dir. Messina Boğazı’nda bulunan kuvvetli akıntılardan dolayı bu boğaz eski çağlardan beri denizcilerce çok tehlikeli bir geçit sayılmıştır. Özellikle en dar yeri olan kuzey bölümü gerçekten de gemiler için büyük bir tehlike doğurur. MACELLAN BOĞAZI Macellan Boğazı, Güney Amerika’nın en güneyinde Atlas Okyanusu’nu Büyük Okyanus’una bağlayan boğazdır. Ana kıta ile Tierra del Fuego Takımadaları’nı ayırır. Bu takımadalar, Arjantin ve Şili arasında paylaşılmıştır. Macellan Boğazı’nın uzunluğu 686 km, genişliği 4 ila 37 km’dir. Boğaz, 1520 yılında Magellan tarafından keşfedildiği için bu isimle anılmaktadır. Sis ve rüzgâr sebebiyle geçilmesi zordur. Su seviyesindeki gelgitten oluşan farklılıklar, Patagonya’da hüküm süren kuvvetli rüzgârlar, kuvvetli akıntı ve dalgalara yol açar. Boğaz üzerindeki en büyük liman, Punta Arenas’tır. MALAKKA BOĞAZI Malakka Boğazı, Malezya Yarımadası ve Endonezya’ya bağlı Sumatra adası arasında 805 km uzunluğunda dar bir boğazdır. Boğaz, Hint Okyanusu ve Büyük Okyanus arasında ana deniz yolunu oluşturuyor. Çin, Hindistan, Japonya ve Güney Kore gibi uluslararası ticaretin büyük önem taşıdığı ülkeleri Batı’ya bağlayan Malakka Boğazı dünya deniz ticaretinin yaklaşık %25’ini sağlamaktadır. DOVER BOĞAZI Dover Boğazı, Manş Denizi’nin en dar yeridir. İngiltere kıyısında Dover şehri, Fransa kıyısında Calais şehri bulunmaktadır. İngilizler tarafından Dover, Fransızlar tarafından Calais Boğazı olarak adlandırılmaktadır. Bu boğaz Manş Deniziyle Kuzey Denizini birleştirir. Dünya’da Bulunan Önemli Kanallar PANAMA KANALI Panama Kanalı, Orta Amerika’nın en güney ülkesi Panama topraklarında yer alır ve Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanus’u birbirine bağlayan su yoludur. Panama kanalı, 1914 yılında ABD tarafında hizmete açılan, uzunluğu 77 kilometre olan bu kanalın yapımı sırasında bir çok bulaşıcı hastalık ortaya çıkmış ve büyük toprak kaymaları yaşanmıştır. Bu kazalar ve hastalıklar sonucu insan hayatını kaybetmiştir. 1881-1914 yılları arasında inşa edilen Panama kanalı büyük çaplı mühendislik projelerinden birisidir. Kanalın en büyük özelliği ise Güney Amerika’yı Kuzey Amerika’dan ayırıyor olmasıdır. SÜVEYŞ KANALI Süveyş Kanalı. Akdeniz i Kızıldeniz’e bağlayan ve Mısır’ın Osmanlı idaresinde olduğu dönemde açılan kanal. Akadeniz’i Kızıldeniz’e bağlama düşüncesi ilk Çağda Firavunlar dönemine kadar gitmektedir. Firavun 2. Ramses zamanında açılan kanal sonradan kumla doldu ve kullanılamaz hale geldi. Kanal yapımı Fransız diplomat Ferdinand Lesseps tarafından Mısır valisi Sait paşa ile anlaşması neticesinde 30 ekim 1854 ve 5 ocak 1856′ da yapılan iki antlaşma ile karara bağlandı. 25 nisan 1859da inşaatına başlanılan kanal 17 kasım 1869da trafiğe açıldı. 45 saat süren kanal yolculuğu daha sonra tadilat geçirerek 15 saate kadar düşürülmüştür. KİEL KANALI Süveyş Kanalından sonra Dünya’da en uzun 2. kanal olan Kiel Kanalı Almanya’da bulunur. 1948’e kadarki adıyla Kayzer Wilhelm Kanalı Schleswig-Holstein eyaletinde bulunan kanal Kuzey Denizi ile Baltık Denizini birbirine bağlayan en kısa su yoludur. Genişliği 103 metre, derinliği 11 metre olan kanalın Kuzey Denizine dökülen Elbe akarsuyu ağzındaki Brunsbüttel’den Baltık Denizi kıyısındaki Kiel Limanına kadar olan uzunluğu 98 km.’dir. Kanal, 1887-95 arasında kuzeye gidilecek savaş gemilerine kestirme bir yol sağlamak için yapıldı. KAYNAK GOOGLE HARİTALAR, GENEL BİLGİ ANSİKLOPEDİSİ FOTOĞRAF PİXABAY Harita nedir? Harita, yeryüzünün bütününün veya geniş bir bölümünün ya da herhangi bir bölümünün kuş bakışı görünüşünün, coğrafi, jeolojik ve politik özelliklerini, matematiksel formüllerden yararlanılarak belli bir ölçeğe bağlı olarak grafik yolla belirli oranlarda küçültülüp simge, renk ve bazı özel işaretlerle bir düzlem üzerine çizilmiş taslağıdır. Harita niçin kullanılır? Haritanın temel işlevi, bölgenin topografyası ya da ilişkili diğer konularda, jeolojisi, jeomorfolojisi, iklimi, trafiği, yer altı kaynakları, değişik bakış açılarından ekonomisi vb. hakkında bilgi vermektir. Bu haliyle harita, insandan haritayı üreten kartograf insana harita kullanıcısı yer referanslı bilgi aktaran, genel olarak basılı bir iletişim aracıdır. Harita, Uluslar arası Kartograya Birliği tarafından son olarak 1991 yılında tanımlanmıştır. Haritaların, ülkenin değişik amaçlı kalkınmasında ve taşınmaz mal hukukunda kullanılmak üzere üretilmesi genellikle devletin temel görevlerinden biridir. Bu nedenle ülkemizde de büyük ölçekli topografik içerikli haritalar devlet eliyle üretilir, ya da ihale yoluyla özel firmaların üretmesi sağlanır. Harita türleri nelerdir? Kara haritaları Dünya’nın tümünü ya da bir bölümünü gösterebilir. Gök haritaları yıldızlar, gezegenler yer alır. Deniz haritaları okyanus ve denizlerin özellikleri öğrenilir. Konularına göre kullanılan haritalar 1-Dünya Haritası 2-Kıtalar Haritası 3-Ülkeler haritası 4-Coğrafi Bölgeler haritası 5-İller Haritası Ölçeklerine Göre Haritalar 1-Küçük ölçekli Haritalar 2-Büyük ölçekli Haritalar Şehir haritaları Kadastro haritaları Ulaşım haritaları Alt yapı haritaları Doğalgaz haritaları Atık su haritaları Yağmursuyu haritaları PTT haritaları Harita bilgileri nelerdir? Haritalar içerisinde ayrıca kullanıcı için faydalı olabilecek olan bilgiler de verilir. Özellikle turistik cep haritalarında harita dışında kalan veya haritanın arka sayfasında rehber bilgiler verilir. Bazı ülkeler tarafından hazırlanmış olan askeri amaçlı haritalarda da aynı amaçla harita etrafında kullanıcıya ayrıntılı bilgiler verildiği bilinmektedir. Haritada ölçek kullanmanın önemi nedir? Bir alanın, boyutlarını değiştirmeden, olduğu gibi bir düzlem üzerine geçirilmesi olanaksızdır. Bu nedenle haritası yapılacak yerin, belirli bir oranda küçültülmesi gerekir. Haritalardaki bu küçültme oranına ölçek adı verilir. Haritalarda kullanılan ölçekler kesir ölçek ve çizgi ölçek olmak üzere iki çeşittir. Çizgi ölçek, harita üzerindeki uzunluğun gerçekte ne kadar bir uzunluğa karşılık geldiğini gösterir. Kesir ölçek, küçültme oranının kesirle ifade edilmesidir. Kesir ölçekte pay daima “1” ile gösterilir. Paydadaki sayı, çizimin ne kadar küçüldüğünü ifade eder ve birimi her zaman cm’dir. Haritaların ölçekleri, haritada gösterilmek istenen alana göre değişebilir. Büyük ölçekli haritalar, ölçeğin paydasındaki sayının küçük olduğu haritalardır. Büyük ölçekli haritalarda; • Ayrıntı fazladır. • Küçültme oranı azdır. • Gösterdiği alan dardır. Küçük ölçekli haritalar, ölçeğin paydasındaki sayının büyük olduğu haritalardır. Küçük ölçekli haritalarda; • Ayrıntı azdır. • Küçültme oranı fazladır. • Gösterdiği alan geniştir. Türkiye ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi haritalarını inceleyiniz. Haritalarda kullanılan ölçeklerin değerlerinin farklı olduğunu göreceksiniz. Bu farklılıkların haritalara nasıl yansıdığını belirtiniz. Paralel ve meridyen nedir? Türkiye hangi paralleller ve meridyenler arasında yer alır? Paralel Her iki yarım kürede toplam 180 paralel dairesi vardır. Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe paralel dairelerinin çapları ve uzunlukları küçülür. Bütün paraleller, yer eksenini 90°lik açı ile keser. Aralarındaki uzaklık birbirine eşittir. Meridyen 360 tane meridyen bulunmaktadır. Meridyenlerin uzunlukları birbirine eşittir. Aynı meridyen üzerindeki noktalarda yerel saat aynıdır. İki meridyen arasında 4 dakika zaman farkı vardır. Kutuplardan aynı uzaklıkta bulunan noktaların birleştirilmesiyle oluşan ve Dünya’yı iki eşit parçaya böldüğü düşünülen çembere Ekvator adı verilir. Ekvator’un uzunluğu 40 076 kırk bin yetmiş altı km’dir. Ekvator’un kuzeyine kuzey yarım küre, güneyine güney yarım küre denir. Ekvator’a paralel ve birer derece aralıklarla geçtiği düşünülen çemberlere paralel denir. Ekvator, başlangıç paralelidir. Ekvator’un kuzeyinde 90, güneyinde 90 olmak üzere 180 paralel çemberi vardır. Ekvator, çapı ve dolayısı ile çevresi en büyük paraleldir. Paralellerin çevreleri Ekvator’dan kutuplara doğru küçülür. Bir kutuptan başlayıp diğer kutupta sona eren birer derece aralıklı yaylara meridyen denir. İngiltere’nin başkenti Londra’daki Greenwich Grinviç Gözlemevinden geçtiği varsayılan meridyen, başlangıç meridyeni kabul edilir. Başlangıç meridyeninin doğusunda 180, batısında 180 olmak üzere toplam 360 meridyen yayı vardır. Meridyenler, paralelleri dik keser. Meridyenlerin uzunlukları birbirine eşittir. İki meridyen arasındaki mesafe kutuplara doğru azalır. Ekvator’da iki meridyen arasındaki uzaklık 111 km’dir. Türkiye hangi paraleller ve meridyenler arasında yer alır? Türkiye kuzey yarım kürede, Ekvator ile Kuzey Kutup Noktası arasında ve başlangıç meridyeninin doğusunda yer alır. Türkiye siyasi haritası üzerinde paralel ve meridyen çizgilerini görüyorsunuz. Ülkemiz 36°-42° kuzey paralelleri 26°-45° doğu meridyenleri arasındadır. Kıta Kendine bağlı yakın adalarla birlikte etrafı büyük su kütleleri ile çevrili büyük kara parçalarına denir. Dünya üzerinde yedi kıta vardır. Okyanus Kıtalar arasında büyük çukurları kaplayan geniş ve derin su kütlelerine denir. Özel konum Herhangi bir yerin kıtalara, denizlere, dağ sıralarına, boğazlara, komşu ülkelere, ulaşım yollarına, yer altı, yer üstü kaynaklarına göre olan durumu ve yükseklik değeridir. Coğrafi konum Matematik konum Bir yerin enlem ve boylamlara göre Dünya üzerindeki yeridir. Bir başka ifadeyle bir yerin Ekvator’a ve başlangıç meridyenine göre konumudur. Türkiye’nin dünya üzerindeki konumunun önemi nedir? • Türkiye, Kuzey Kutbu ile ekvator arasında yer alır. Bulunduğu konumdan dolayı ılıman iklim kuşağındadır. • Üç tarafı denizlerle çevrilidir. • Zengin doğal kaynaklara sahiptir. • İstanbul ve Çanakkale boğazları gibi çok önemli su yollarına sahiptir. • Turizm açısından uygun bir konumdadır. • Topraklarının yaklaşık %40’ı tarıma elverişlidir. • Türkiye birçok uluslar arası kuruluşa üyedir. Türkiye’nin Asya ve Avrupa kıtaları arasında geçiş noktasında yer alması, onun bulunduğu bölgede güçlü bir ülke olmasını sağlayan etkenlerdendir. Türkiye, zengin kaynaklara ve genç bir nüfusa sahiptir. Bu sebeple bölgesindeki siyasi ve ekonomik gelişmelerde belirleyici rol oynar. Anasayfa 1. Sınıf 1. Sınıf Matematik 1. Sınıf Türkçe 1. Sınıf Hayat Bilgisi 2. Sınıf 2. Sınıf Matematik 2. Sınıf Türkçe 2. Sınıf Hayat Bilgisi 2. Sınıf İngilizce 3. Sınıf 3. Sınıf Türkçe 3. Sınıf Matematik 3. Sınıf Hayat Bilgisi 3. Sınıf İngilizce 3. Sınıf Fen Bilimleri 4. Sınıf 4. Sınıf Türkçe 4. Sınıf Matematik 4. Sınıf İngilizce 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Fen Bilimleri 5. Sınıf 5. Sınıf Matematik 5. Sınıf Türkçe Bilmeceler Ehliyet Soruları Bilsem Bilişim Zeka Anasayfa 1. Sınıf 1. Sınıf Matematik 1. Sınıf Türkçe 1. Sınıf Hayat Bilgisi 2. Sınıf 2. Sınıf Matematik 2. Sınıf Türkçe 2. Sınıf Hayat Bilgisi 2. Sınıf İngilizce 3. Sınıf 3. Sınıf Türkçe 3. Sınıf Matematik 3. Sınıf Hayat Bilgisi 3. Sınıf İngilizce 3. Sınıf Fen Bilimleri 4. Sınıf 4. Sınıf Türkçe 4. Sınıf Matematik 4. Sınıf İngilizce 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Fen Bilimleri 5. Sınıf 5. Sınıf Matematik 5. Sınıf Türkçe Bilmeceler Ehliyet Soruları Bilsem Bilişim Zeka 4. Sınıf Sosyal Bilgiler 3 YORUM KEZ OKUNDU 4. sınıf sosyal bilgiler dersi küresel bağlantılar ünitesi ile ilgili hazırladığımız testini aşağıdan çözebilirsiniz. 4 Sosyal Bilgiler Küresel Bağlantılar-1 Tebrikler - 4 Sosyal Bilgiler Küresel Bağlantılar-1 adlı sınavı başarıyla tamamladınız. Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%. Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%% Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir. Tamamlananlar işaretlendi. 123456789101112131415Son İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KONULAR ZİYARETÇİ YORUMLARI - 3 YORUM emir dedi ki küresel bağlantılar testi harika teeşekkürr müp bn dedi ki Küresel Bağlantılar testi güzel olmuş BOKLU POSTA dedi ki çok kötü süüüü Litosferin büyük bölümlerine tektonik plakalar denir. Bu plakalar, Dünya'nın kabuğundan ve üst mantosundan yapılır ve astenosferin üzerine otururlar. Tektonik plakalar, Dünya'nın yıllar içindeki görünümünün evrimini anlamanın önemli bir parçasıdır. Genel olarak, plakalar yaklaşık 100 ila 200 kilometre kalınlığındadır. Bu tektonik plakaların altında, sıcak astenosfer hareket eder ve yukarıdaki levhaların hareketine neden olur. Bu plakaların hareketi kara kütlelerinin yavaşça hareket etmesine neden olur. Dünya, modern zamanlarda milyonlarca yıl öncesine göre çok farklı görünüyor. Kıtalar, plakaların bir sonucu olarak çarpışır ve ayrılırlar. İki plakanın birbirine karşı hareketi depremlere neden olur ve dağlar oluşturur.

dünya üzerindeki büyük su parçalarına ne denir